DefineBurada.CoM

DefineBurada.CoM (http://www.defineburada.com/forum/index.php)
-   Definecilikte Tılsım-Cin Ve Tehlikeyi-Tuzağı Belirten İŞaretler (http://www.defineburada.com/forum/forumdisplay.php?f=58)
-   -   Hayvansal Tılsımlar (http://www.defineburada.com/forum/showthread.php?t=1917)

istihkam 05-14-2009 02:15 AM

Hayvansal Tılsımlar
 
Tavşan Ayağı : İlginç bir tılsım daha. Hem de en popüler tılsımlardan biri. 20.yy'ın başlarında bu şöhreti yakalayan tavşan ayağı tılsımı için bir çok yerde bir dolu rivayetler üretilmiştir. Kimi "tavşanın ayağı uğurlu olsaydı, tavşana da uğur getirirdi, bakın şimdi o üç ayaklı bir tavşan" dedi, kimi hayvan haklarından bahsetti ve bunun bir katliam olduğunu savundu, kimi de onun uğuruna yürekten bağlandı ve onu en uğurlu uğuru saydı. Ama var olan bir gerçek, tavşan ayağının bir tılsım olarak kullanılıyor olmasıydı. Tılsım kaybetmek uğursuzluk sayılır ama, tavşan ayağı tılsımını kaybetmek kimilerine göre ölüm, zamansız bir felaket, kimilerine göre de çok büyük bir şanssızlık olarak algılanırdı.

Boynuz : Boynuzlar bugüne kadar birçok toplumda kah üzerinde taşımak, kah bir yere asmak suretiyle yaygın olarak kullanılan tılsımlardandır. Boğanın iriliği, vahşiliği gücü temsil ederken, çiftleşmesi doğurganlığı, çifte koşulması da bereketi temsil ettiği inancı onu bir tanrıya dönüştürür ve Antik çağ toplumları için bu durum ideal bir koruyuculuk timsali teşkil eder. Bir damına asılan ya da duvarına yerleştirilen bir boynuz o evin koruma altında olduğu inancını insanlara aşılar. Bugün altın ve gümüşten yapılan küçük ve tek bir boynuz bir zincirin ucunda boyuna asılır ve cinsel iktidar sembolü olarak kabul edilir.

Deniz kabukları : Bilinen koruyucu tılsımların en eskisi olan deniz kabuklarının 20 bin yıl öncelerine dayanan bir tarihi vardır. Deniz kabukları dünyanın bir çok yerinde tılsım olarak kullanıldıkları gibi, süs eşyası olarak da çok yaygındırlar. Deniz kabuklarını eskiden beri bir çok şeyle ilişkilendiren insanoğlu, onu hem nazara karşı koruyucu olarak, hem de doğurganlığı temsil edici olarak kullanmışlardır. Onların yumurta biçimli şekilleri gözü hatırlattığından, cesetlerin göz yuvalarına yerleştirilirdi. Bunda amaç, ölünün öte dünyayı çürümeyen gözlerle görmesini sağlamaktı. Bu çok yaygın bir gelenek olarak bilinir. Deniz kabuğunun kadın cinsel organına benzetilen yarık kısmından dolayı,bazı eski metinler onu dişi yaşam kapısı olarak adlandırır. O güçlü bir doğurganlık sembolü olarak ve de bir tılsım olarak, doğum sancıları ve kısırlığa karşı kullanılırdı. Kimi Asya ve Afrika ülkelerinde deniz kabukları hayvanların koşum aksesuarlarına takılarak onları nazardan korumak için de kullanılmıştır. Deniz kabuklarının takı olarak kullanılmasından sonra, bunların altın ve gümüşten olan taklitleri de yapılarak çok güzel birer süs eşyası olarak günümüzde de kullanılmaktadır. Bunların mavi sırlı topraktan, akik ve kuvarstan da yapılanları mevcuttur.

Baykuşlu Tılsımlar : Kem gözlere karşı en iyi koruyucunun yine bir başka göz olduğu varsayımıyla tasarlanan baykuş şeklindeki tılsımlar, en çok küçük bir Akdeniz adası olan Minorka'da kullanılmaktadır. En dikkat çekici özelliği gözlerin olduğu bu baykuş şeklindeki koruyucu tılsım, camdan veya metalden yapılır. Bugün bile hala popülerliğini koruyan baykuş tılsımlarının, Minorka'da evleri de büyük felaketlerden koruduğuna inanılır. Baykuşun uğursuz bir hayvan olarak bilinmesi, bu tılsımın pek fazla rağbet görmemesine yol açan en önemli etken olarak değer kazanır. Onun koruyucu rolü, pek çoklarına göre evrensel değildir. Çünkü o, gecenin şeytani yaratığı olarak bilinir.

Köpekbalığı Dişi (Aziz Paul'ün Dili) : Kökeni Ortaçağlara dayanan ve günümüzde bile hem süs eşyası hem de koruyucu olarak kullanılabilen bir tılsım olan Köpekbalığı dişi ya da Aziz Paul'ün Dilinin, bir çok korumayı gerçekleştirdiğine inanılırdı. Bu tılsımın bu adı almasındaki nedene gelince ; Şiddetli bir fırtınada gemisi küçük bir adaya sürüklenen Aziz Paul, karaya çıkınca bir yılanın ısırmasına maruz kalır. O da buna tepki olarak o adayı kutsadı ve yılanlarına lanet okudu. O anda adadaki tüm yılanlar zehirlerini kaybettiler ve zararsız birer hayvan oldular. Bu yılanların zamanla ölmesi kayaların içinde fosilleşen üçgen şeklindeki dişleri ada halkı tarafından Aziz Paul'ün Dili olarak adlandırıldı ve bulundukları yerden çıkartılarak, üzerlerine altın, gümüş gibi montürler yerleştirildi ve kolye, gerdanlık, küpe gibi eşyalar haline sokuldular. Ama bunların aslında yılan dilleri değil, zamanla kayalarda fosilleşen köpekbalıklarının dişleri olduğu , çok sonra ortaya çıkacaktı.

Diş ve Tırnaklardan yapılan Tılsımlar : Genelde ilkel toplumlardaki yerliler tarafından avlanan hayvanların diş ya da pençe ve tırnakları çok güçlü bir tılsım olarak görülürdü. Buna sebep olarak da hayvanlardaki o müthiş gücün, bu tılsımı kullananlara da geçeceğine inanılmasıydı. Ayı dişleri, bir kaplanın pençesi, bir kurt dişi, yaban domuzu ya da fil dişi çok rağbet gören, her birinin ayrı ayrı koruyucu bir güç yüklendiği tılsımlardı. Mesela bir ayı pençesi, doğum sırasında kadının en büyük yardımcısı olarak görülürdü. Ya da bir kurt dişi bebekleri korkulardan uzaklaştırır ve dişlerinin ağrılarını keser diye bilinirdi. İskandinav ırklarının bir çoğunda kutsal bir hayvan olarak bilinen Boz ayının pençesi, hayvanda bulunan o büyük gücün ve cesaretin tılsımı taşıyana yansıyacağı anlamı taşırdı. Bugün, bir kaplan dişi ya da pençesi, kumarbazların çok inandıkları bir uğur tılsımıdır.

Balık Tılsımları : Yüzlerce yıl Hıristiyan dininin sembolü olan balık, haçın kabul görmesinden sonra bu itibarını yitirerek yerini haça bırakmıştı. Asırlar sonra, 20. yy' da balık tekrar ortaya çıkarak, eski unvanına sahip olmaya başladı. Balık yüzyıllar boyunca cinsel bir sembol olarak ve Büyük Tanrıçanın üreme organlarını temsil eden bir simge olarak görüldü. Eski çağlarda böyle bilinen balık, Hıristiyan olmayan ülkelerde hala kısırlığa ve cinselliğe yardımcı bir tılsım olarak kullanılmaktadır. Kimileri balık tılsımları için " şeytandan korumasa bile taşıyanı cinsel yönden zevk alarak yaşamasını sağlayacak bir tılsımdır." derler. Balık tılsımları, Kuzey Afrika ülkelerinin bir kısmında şans getirmeleri ve cinleri, kötü ruhları uzaklaştırsın diye dükkan önlerine asılırlardı.

Yılan Figürlü Tılsımlar : Çelişkilerin hayvanı yılan, aynı zamanda da iyi bir koruyucu. Birçoğumuzun korktuğu, adının geçmesinin bile insanları ürperttiği yılan , Çağlar boyunca önemli bir tılsım simgesi olarak kullanılmıştır. Yılan şeklinde dolanmış yüzükler, yılan figürlü bilezikler ve kolyeler altınla birleşerek takı dünyasında önemli bir yer kaplamışlardır. Yılanlı tılsımların, hastalıklara karşı çok kuvvetli bir tesiri olduğu bilinirdi. Yılanı ölümsüzlük sembolü olarak da gören toplumlar vardır. Bugün Tıp dünyası bile bilinen bu ölümsüzlük yakıştırmasından dolayı yılanı amblem olarak seçmiştir.

Kedi : Bir patisi havada, oturan ve adeta birini çağıran pozda bir kedi düşünün! İşte bu Japonya'nın en gözde uğuru olan Neko'dur. Sahibine şans getiren ve kötü talihi uzaklaştırır diye bilinen bu kedi tılsımına Japonlar Maneki Neko, yani Çağıran Kedi ismini takmışlardır. Bu kedinin kaldırdığı patisi eğer sol ise, bu, işyerine müşterileri ve bereketi çağırıyor demektir. Şayet sağ patisini kaldırıyor ise, bu da bulunduğu eve huzur ve refahı davet ediyor demektir. Bu çağıran kedilerin beyaz renkte olanları mutluluğu, sarı olanları ise zenginliği işaret eder. Kara kedi de sağlık, sıhhat çağrısında bulunur. Ev girişine ya da dükkan vitrinine konulan bu kedi, gününüzün neşe içinde geçmesini sağlayacaktır. İrili ufaklı bir çok boyutlarda bulunan bu kedi tılsımları, eskilerde tahtadan yapılırlarken, şimdilerde çiniden yapılıp, geleneksel renklere boyanmaktadır.

Mercan (Kırmızı) : Yüzyıllardır tılsım yapımında kullanılan Kırmızı Mercan' ın , taşıyanı nazardan, cinlerden, büyü ve delilik gibi hastalıklardan koruduğuna inanılırdı. Hormon düzensizliği çeken kadınların ve doğumda zorluk çekmek istemeyenlerin üreme organları yanında bulundurduklarında kırmızı mercanın onlara yardım edeceğine inanılır. Ayrıca kırmızı mercanın bebekleri de koruduğuna inanılır. Hatta bebeklerde diş çıkmasına bile yardımcı olduğu rivayetler arasındadır. Kırmızı mercanın en etkili olduğu kullanım şekli, doğal halidir. Süsü eşyası kullanımında da kırmızı mercandan kolye, küpe ve yüzük yapılır.

Bokböceği : Kadim Mısır'ın bu kutsal böceği. Günümüz dünyasının bile en geçerli tılsımlarından biridir. Mısırlılar onun yaratılış, erkekliğin tartışılmaz gücü, üreme, bilgelik, reankarnasyon, ölümsüzlük ve yenilenmeyle özdeşleştirirler. Bokböceği tılsımı hemen hemen dört bin yıllık bir faal yaşam süresi gösteren ve dünyadaki tılsımların içinde en uzun bir geçmişe sahip olanıdır. Bugün bokböceği simgeli yüzük, küpe ve broşlar hala hazır kullanılmaktadır. Mısır'da hala bokböceği tılsımları uğur olarak satılmaktadır.

Kısa Kısa Diğer Hayvan Tılsımları
Ayı : Kadınlarda ağrısız, sancısız doğumun gerçekleşmesine yardımcı olur.
Geyik : Cinsellik sembolü olarak kabul edilir, kısırlığa iyi geldiği söylenir.
Kaplumbağa : Ani gelebilecek ölümlere, cehaletten, acele kararlardan ve zaaflardan korunmak için kullanılır. Efsanelerde ise, ebedi yaşam sembolü , gücün ve aklın simgesidir.
Kırlangıç : Şans ve mutluluk getirdiğine inanılır.
Yumurta : Doğurganlık sembolü olarak bilinir. Renkli taş yumurtalar evlerde sıkça bulunur.
Koç : Doğurganlık ve güç sembolü olarak kullanılır.
Keçi : Kısırlığa ve cinsel iktidarsızlığa karşı kullanılır.
Kuzu : Takana koruma yapar ve kısırlığı önleyerek huzur sağlar. Bir zamanlar o da balık gibi Hıristiyanlığın sembolü olarak kabul edilmiştir.
Yunus : Denizciler arsında pek yaygındır. Deniz kazaları ve denizden gelecek tehlikelere karşı denizcileri koruduğuna inanılır.
Akrep : Kötülüklerden ve düşmanlardan koruduğuna inanılır.
Çekirge : Bilhassa çiftçilikle uğraşanlar için bol ürün ve bol kazanç demektir.
Güvercin : Kutsallığın ve barışın sembolüdür, aynı zamanda yangın yıldırım ve sevgisizliğe karşı da kullanılır.
Aslan : Sağlıklı bir yaşam, bol para, başarı, güç ve cesaretin sembolüdür.
Arı : Doğurganlık,mutluluk, refah ve aklı temsil eder.
Boğa : Cinsel iktidarsızlığa karşı kullanılır. Sevişmeden önce yatağın altına konulduğu bilinir.
Tüy : İş yaşamında refah ve bol kazanç getirdiğine inanılır.

murat_kafkas 05-14-2009 10:02 PM

tılsım denilen şey kafada tahtası noksan olan kardeşlerimizin büsbütün hayal gücüdür.korktuğu zaman hayalinde olmayan varlıkları canlandırır korku sayesinde vucudun salgıladığı adranalin göze atki ederek hayalindeki varlığı canlıymış gibi görmesini sağlar.

DAYI 05-15-2009 12:32 AM

ACABA BU KADAR BASİTMİ. BENDE PEK İLERİ DÜZEYDE TAKILMAM BU KONUYA AMA BU KADARDA BASİT OLDUĞUNU sanmıyorum DAYI

meçhul 05-24-2009 10:59 PM

hıristiyan ve yahidilerde ilk kitabları hak idi.daha sonradan insan eliyle bozuldu bozulmadan önceki ifadaker ve yazıları kullanark büyü yapabileceklerini hesaba koymak gerek!!!!tılsım ve büyü kuran da en büyük günahlardan sayıldığına göre inanmanın yerinde olacağına inanıyorum.saygılarımla

bahadır4 05-25-2009 04:32 PM

Alıntı:

murat_kafkas Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 9883)
tılsım denilen şey kafada tahtası noksan olan kardeşlerimizin büsbütün hayal gücüdür.korktuğu zaman hayalinde olmayan varlıkları canlandırır korku sayesinde vucudun salgıladığı adranalin göze atki ederek hayalindeki varlığı canlıymış gibi görmesini sağlar.

s a kazıya giderken bizim aklımızda onlar yokki. neden dağda onlarca kedi etrfını cevirsin neden bulduğun koca mahzen kaybolsun tabi daha neler neler.kimse onları hayal ederek kazıya gitmez. RAPBİM nasip ettiyse hic bir şey olmaz geceleyin uzak durun.saygılarımla.

Mağaracı16 05-25-2009 05:30 PM

Alıntı:

murat_kafkas Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 9883)
tılsım denilen şey kafada tahtası noksan olan kardeşlerimizin büsbütün hayal gücüdür.korktuğu zaman hayalinde olmayan varlıkları canlandırır korku sayesinde vucudun salgıladığı adranalin göze atki ederek hayalindeki varlığı canlıymış gibi görmesini sağlar.

Tılsımın bir diğer adı büyüdür.ve MEÇHUL arkadaşımızın da belirttiği gibi büyücülük kuranı kerim de en büyük günahlardan şirk e (ALLAH' la kendini bir tutmak) olduğu belirtilir.

Bakara süresi 102. ayet

Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı... İnsanlar Harut ve Marut adlı meleklerden erkekle eşinin arasını açacakları şeyleri öğreniyorlardı. Ne var ki, onlar onunla Allah`ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satın alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Öz benliklerini sattıkları şey ne kötüdür! Bir bilebilselerdi." der.

Felak suresi 1-5 ayetleri

Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."


Kuranı kerim de böyle 40'a yakın ayet olduğu bilinir.Onun için murat kafkas arkadaşım söyleminiz bence hem kaba, hemde biraz ALLAH'ı inkara yakın bir söylem olmuş.Bu konuda kuranı kerim'i incelemenizi öneririm.

meçhul 05-25-2009 06:44 PM

murat kafkas sen inanç ile sınama yapma !!!!inanmıyorsan bu senin inancın !!!sizin inancınız sizin;bizim inancımız bizim!!!ama bu durumu inanan insanlara hakaret ,kaba,irdeleyici söylemeniz kendi ahlak ve terbiyenizdendir!!!kötü söz sahibinindir.deyip sizi bu konuda daha dikkatli ve seviyeli olmanız konusunda uyarmak bir müslümanın görevidir!!!

anavarza 09-03-2009 05:19 PM

büyü ve tılsım vardır,cinlerin gömülere sahiplendiği bilinir

solmaz 09-05-2009 08:00 PM

(büyü ve tılsım vardır,cinlerin gömülere sahiplendiği bilinir)

Güzel kardeşim insan inancına saygı dumak gerekir, ama insanin inandıgı çin peri gibi hurefalar olunca çagımızda artık bu inançlar inanç olmaktan çıkmış artık toplumun agırlıklı bakış açısı mizah olarak algılamaktadır.Cin peri muska benzeri insan inancını ticarete döküp para kazananların artık toplum içinde algılanması ve dışlanması günümüzde gecerliligini koruyor.

Özellikle define konusunda siz bir yere bir şey koyduysanız vardır koymadıysanız yoktur bunuda siz ve allah bilir görür bu kadar basit ve nettir hal böyle oluncada defineyi cinler periler koruyor yok okumayla üflemeyle muska yazmayına define bulunacaksa okuyup üfleyip muska yazan cın çıkaran o defineyi gider çıkarır böyle hürefalarla ugrasıp bozuk parayla zaman gecirmez. Bu konuda bu konuyu irdelemek gerekiyor. umarım tüm arkadaşlar bu konuyu ildeler ortak bir noktada buluşuruz.

hira_pc 09-06-2009 12:50 AM

a.s. solmaz arkadasım bu söylentiler abartılmadıgı taktirde dogrudur he bunu işin ehli kişilere sormadıkca insanın devamlı kafası karısır biri bişey der diğeri daha baska birsey söyler şimdi bu konuda belirli ayetler vardır insanın yaradılmısların en mükemmeli olmasındaki olaylarda aslında bir nebzede buralara dayanır bu ayetlere ALLAHIn tecellisi olur...
şimdi gecmişten bu güne bir arastırma yaparsan tılsım olayını anlarsın firavunlardan basla istersen tılsım olayıda nasıl yapılır cinler kullanılarak yapılır demek oluyorki böyle bir durum vardır ...
peki bu işte ilerlemiş bir din adamı geneldede eskiden köyler bosaltılırken din adamlarının yönlendirmeeriyle olurmus vede (kurandan önceki kitaplarda tılsım nasıl yapılır acık acık veriliyordu ama kuranda şifrelenmiş durumdadır bunu anlamak icinde ilme sahip olmak gerekir)peki saklananı bu adam tılsımlamazmı tılsımlar cünkü bu ilme sahipse yapar vede yapmıslar yapılmıs durumdur ...
tılsım yapılmamıs alanlar zarfında sahiplenme olur tabi bunun etkisi bir tılsım kadar etkili değildir ...
örnek kaya mezarları bunlarda tılsım söz konusu değildir takibende ülkemizde encok acılan kaya mezarlarıdır...
mezarlar olayında zaten din adamlarının mezarları dısında kolaylan tılsıma rastlanmaz o yüzden her yörede acılmıs bircok mezar görmek mümkündür ....

sana sorarım cinler kurandada gectiği üzere var olan varlıklardır işin aslını söyle düşündüğünde görülmezler ve insandan güclülerdir peki bizim neyimiz onlardan üstün bunu bana acıkla bizim üstün olan yanımız onlara hükmede bilmemiz buda nasıl olur güzelce calısmayla ilimle arkadasım bu konuda benimde bir ilmim yok ama arastırdıgım kadarıyla bunun böyle oldugunu biliyorum ve bu yazdıklarımın hepsinin dogru olduguna inanıyorum ...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:22 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.