Vakit çok geç olduğu için yazı konusuna yarın girmeyi düşünüyordum aslında.
Her ne kadar yazı konusu bizim yaptığımız manada defineciliğin olmazsa olmaz unsurlarından biri gibi gözükmese de (çünkü çoğumuz gördüğümüz kitabe veya mezar taşında yazılanı umursamayız bile) eski bir yazıtı okuyabilmenin bu işle ilgilenen arkadaşlarımız için bazı avantajlar getireceğimi düşünüyorum.
Ülkemizde sayısız kavim yaşayıp,bunlarında bir o kadar alfabesi olduğu için hepsini öğrenmemize imkan yok.Bu konu zaten arkeolojinin kendi içinde bile Sümeroloji,Hititoloji vs.gibi bölümleri olan ayrı bir uzmanlık alanı.
Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu der,konuya bilimsel açıdan bakarsak istihkam ile menderes kardeşlerimiz haklı.Ama defineci anlayışı ile bakıldığında ise,bu kadar mevzu varken bir de alfabeylemi uğraşalım be kardeşim diyen DAYI'da haklı.
İlk emri "OKU" olan bir dinin mensupları olarak,aslında bu mevzu çok su kaldırır;çünkü söylenecek çok şey var deyip lafı şimdilik bağlıyorum.
Okumayı da sadece açıp kitap okumak olarak algılamayın sakın.Çünkü bizi YARADAN oku derken aslında yerdeki ot ile böceği de,gökteki ay ile yıldızı da,istihkam ile DAYI'yı da okumaktan,yani kainatı okuyup bilgi sahibi olmamız gerektiğinden bahsediyor.Saygılarımla.
__________________
SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL;SÖYLESEM TESİRİ YOK.
FUZULİ
|