altın kül yada kara toz halinde olur , bu işkasıtlı insan eliyle yapılır , yani doğada altın bildiğimiz altındır ama , insan bunu istediği şekilde yönlendirebilir
osmanlı zamanı , rumlar ermeniler , yahudiler genelde iyi para kazandıracak işlerle uğraşırdı. En güzel işte kuyumculuktu , ama altını bi yerden bi yere taşırken soyulma riski her zaman vardı , bunun için altın kül yada toz haline getirilirdi , bu işiçin potasyum yada sodyum siyanat kullanılırdı , altın siyanatla tepkimeye girer , altın azotür oluşur , görüntüsü kül gibidir ama baya ağır bi bileşiktir , bu tür altın bileşikleri patlayıcı kararsız ve zehirlidir , insan eliyle yapılmıştır , kimyasal formulü anlayan arkadaşlar bilir AuCNO dur , bu bileşiğe altın fülminat(Altın vinil vinat ta denir) , altın azotür ne derseniz diyin böyle bi bileşik vardır ve ermeni rum yahudi ne azınlıktan olursa olsun , kuyumculuk dolayısı ile bu bileşiği bilir , altınını böyle taşır gömerkende böyle saklayabilir , kül bulursanız kazıda ; bak şimdi bi tılsım geldi aklıma küle kan damlatınca altına dönermiş
kan damlatmaya gerek yok tuzlu su dökün üstüne , altına döndüyse altın azotürdür , dönmediyse bi meftanın vücudunun külleridir , onlarda yakıldıktan sonra bi küpe doldurulu gömülürdü bura anadolu , 72,5 millet geldi geçti , bunları niye yazdım tabiki siz defineci dostların bilgisi olsun diye yazdım , o anlatılan kül bulup küpü rüzgara savurma olayları olmasın diye ,