|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
01-18-2009, 01:46 AM | #1 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 534
Tecrübe Puanı: 313017 |
Fatih'in bedduası
''Fatih İstanbul'u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti. Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler. Huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler. Niçin hapsedildin diye sordular? Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin'in kendisini çağırıp İstanbul'u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remilde İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin'in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti. Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş. Bunun üzerine Fatih de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi. Keşiş remil attı ve şöyle dedi: - İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak. Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak 'İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah'ın gazabına uğrasınlar!' diye beddua etti.''
__________________
" Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var Ben yumurtamı sana verdim, sen yumurtanı bana verdin Senin bir yumurtan, benim bir yumurtam oldu. Ama.. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var, Ben bilgimi sana verdim, sen bilgini bana verdin. Şimdi benim iki bilgim var, senin de iki bilgin var” |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Etiketler |
Yok |
|
|