|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
07-15-2008, 04:22 PM | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 1.482
Tecrübe Puanı: 10 |
Lahit Mezarlar
Pişmiş toprak,taş yada mermer gibi maddelerden yapılan, içine ölünün yerleştirildiği sanduka.kenarları kagir,üstü kapak taşlarıyla örtülüdür. Yapısı ölünün statüsüne göre değişir, dış kısımları muhtelis kabarmalarla resimlenir, kurşun dökümle kaplı olanları da mevcuttur.
Önceleri yakılan ölülerin küllerinin saklandığı lahit'ler, sonradan birer mezar olarak kullanıldı. Lahitlerin birer oda veya küçük ev biçiminde yapılması, ölülerin öbür dünyada yaşayacakları inancından gelir. Bu fikri destekleyen Mısır'da bulunan lahitler,ve ölü evi türleridir. Lykia lahitleri de, ölü evi biçiminde yapılan lahitlerin en eski örnekleri arasında yer alır. Bu lahitlerin, kubbe biçimi kapakları, ev cephesini andıran yanlarında kapı ve pencere boşlukları vardır. Bu tür lahitler Lykia'da M.Ö. VI. yy.dan imparatorluk devrine kadar gelir. Sayda'dan (Eski Sidon) getirilerek İstanbul Arkeoloji müzesine konan Lykia lahti bu türdendir. İkinci türden lahitler hareon tipindedir. Bu türün en açık örneği Helenistik çağ eserlerinden İstanbul Arkeoloji müzesindeki, ağlayan kadınlar lahtidir. Kline lahitleri, daha çok ölünün odasındaki yemek masası veya yatağı durumundadır. Etruria'da bulunan bir türe girer. Genellikle niş içinde duran bu lahitlerin iç tarafları süslüdür. IV.-III. yy. lahitleri yemek sofrasını andırır. Kline türünden olan lahitler Frigya ve Paphlagonia'da görülür. Zengin boyalı klineler daha çok Lydia'da bulunur. İmparator Adrianus devrinden kalma kabartmalı anıtsal lahitler vardır. Bunların çoğunda yalnız görünen cephe, kabartmalarla donatılmıştır. Asya tipi lahitlerin kapakları birer yatağı andırır. Üzerinde karı koca tasvirleri görülür. Bu tasvirlerde erkek, elini karısının omuzuna koymuş durumdadır. Başka bir lahit türü de Gırlandlı lahitler'de, ortaya çıkar. Bu tür lahitlerin M.S. I. yy.da Anadolu'da geliştiği, sonradan Mısır, Suriye, Yunanistan ve Roma'ya yayıldığı ileri sürülür. Bu lahitlerin en gelişmiş örnekleri, köşelerinde bukranion (öküz kafası) tarafından taşınan girlandlarla süslü olanlarıdır. Bu biçimin sunaklardan alınarak lahitlere uygulandığı sanılır. Gırlandlı lahitler önceleri natüralist bir üslûpta yapılırdı. Sonraları bu süslemeler, belli ve değişmez nitelik kazanarak, uslûplaştı. Bunların da kaynağı Anadolu'dur; bu lahitlerin bellibaşlı özellikleri semardan biçimli kapaklarında görülür. Kısa yanlarında üçgen birer alınlık vardır. Alınlıklarında genellikle medusa başı ve rozas (gül bezek, yıldız bezek) tasvirleri yer alır. |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Etiketler |
Yok |
|
|