|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
11-17-2009, 01:28 AM | #1 |
Tecrübeli Üye
Üyelik tarihi: Apr 2009
Mesajlar: 239
Tecrübe Puanı: 157016 |
Kayseri kiliseleri
Toros Kilisesi
Kayseri’nin 8kilometre doğusunda bulunan Aydınlar (Tavlusun)3 Köyü’nde, eğimli arazi üzerinde inşa edilmiştir. Kilise, kuzey duvarı hariç, avlu duvarı ile çevrelenir. Avlu duvarı içinde, kilisenin güneyinde ve batı avlu duvarına bitişik farklı işlevlerdeki mekanlar bulunur. Bugün terkedilmiş olan yapının, naos ve ek mekanlarının zeminleri define arayıcıları tarafından tahrip edilmiştir. Kilisenin, güney duvarına bitişik ek mekanların bir kısmı ve batı avlu duvarıyla birleşen mekanlar büyük ölçüde yıkılmıştır. Yapının, güney cephesindeki pencereler ile batı avlu duvarındaki açıklıklar moloz taş yığılarak kapatılmıştır. Bir yayında, din görevlisi bulunmadığı için 1907 yılında yapının kapalı tutulduğu, 1993 yılında kilisenin ve batı avlu duvarına bitişik okulun kullanılmaz halde olduğu belirtilir4. Kilisenin inşa tarihini veren kitabe okunamaz halde olduğu için kesin yapım tarihi bilinmemektedir5. Ancak yapı mimari ve bezeme özelliklerine bakılarak 19.yüzyılın üçüncü çeyreğine tarihlendirilebilir. Kilise, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, tek neflidir. Yapı, naos doğuda apsis, apsise açılan A mekanı, naosa güneydoğudan birleşen B mekanı ve bu mekana kuzeydoğudan bitişik C mekanından ibarettir6. Naos, kuzey ve güney duvarlara simetrik yerleştirilmiş üçer duvarlı payesini bağlayan, yuvarlak kemerlerle desteklenmiş beşik tonozla örtülüdür. Naosun tek giriş kapısı batı duvarı eksenindedir. Bu kapının iki yanında dışa doğru daralan birer dikdörtgen pencere, kapının üstünde üçlü pencere açıklığı bulunur. Bu pencerelerden ortadaki yuvarlak, yanlardakiler ortadakinin devamı niteliğinde dörtte bir yuvarlak kemerlidir. Naosun güney duvarında, payeler arasında kalan bölümde, dışa daralan yuvarlak kemerli dikdörtgen dört pencere; doğudaki pencerenin altında, A mekanına geçişi sağlayan kapı yer alır. Batı, kuzey ve güney duvarlarda bulunan hatıl delikleri, burada ahşap bir galerinin olabileceğini düşündürür. Naostan zemin farkıyla ayrılan apsis, içten yarım yuvarlak, dıştan düz duvarlıdır. Kuzey ve güney duvarlarında dikdörtgen birer niş; kuzey duvarda A mekanına geçişi sağlayan yuvarlak kemerli bir kapı bulunur. Apsis yarım kubbe ile örtülüdür. Apsisin iki yanında yuvarlak kemerli, dikdörtgen iki niş, apsis kemeri üzerinde de yuvarlak bir pencere yer alır. Doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı A mekanı, beşik tonoz örtülüdür. Naosun güneydoğusunda yer alan B mekanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgendir. Doğu ve batı duvarlarında dikdörtgen, yuvarlak kemerli birer niş yer alır. Kuzeydoğu köşede yer alan yuvarlak kemerli bir kapıyla, C mekanına geçilir. Bu mekan da doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Her iki mekan servi tonoz örtülüdür. Yapının doğu cephesi, saçak seviyesine kadar avlu duvarı ile birleşir. Apsis çatı seviyesi, naosun çift pahlı çatısından daha aşağı seviyededir. Bu cephede, naosun üçgen alınlığındaki yuvarlak pencere görülür. Güney cephe, pencerelerin altından geçen silme ile ikiye bölünmüştür. Silme üzerinde, naosun yuvarlak kemerli dört penceresi görülür. Batı cephedeki yuvarlak kemerli kapı, iki yanında bulunan birer duvar payesinin taşıdığı arşitrav ile vurgulanmıştır. Kapı alınlığında kitabe bulunur. Kapının iki yanında dikdörtgen birer pencere, üstte üçlü pencere açıklığı görülür. Üçlü pencere açıklığı üzerinde kabartma bir haç motifi yer alır. Naos, çift pahlı, apsis, düz çatı ile örtülüdür. Kilise ile güney avlu duvarına bitişik B ve C mekanlarının çatısına, naosun batı duvarı ekseninden başlayan bir merdivenle çıkılır. Merdivenin batısında, dikdörtgen avlu kapısı, kapının batısında, kuyu ve onunla aynı eksende dikdörtgen bir niş yer alır. Kilisenin batısında bulunan ve Alboyacıyan’ın söylediği okul binası olması muhtemel yapı, kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Ortadan bir duvarla bölünmüş olan mekan, temel seviyesinden yaklaşık bir metre yükseklikte günümüze ulaşmıştır. Bu mekanın batı duvarında yuvarlak kemerli bir kapı ve dikdörtgen üç pencere yer alır. Kilisenin beden duvarlarında, farklı boyutlarda sarı renkli düzgün kesme taşlar, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış, derzler ince harçla doldurulmuştur. Çift pahlı çatıda dikdörtgen ve üçgen şeklinde taş plakalar kullanılmıştır. Kilisenin içi alçı ile sıvanmıştır. Kilisenin içi tamamen figürlü, bitkisel ve geometrik bezemelerle süslenmiştir. Süslemeler yer yer dökülmüş ve tahrip edilmiş olsa da incelediğimiz yapılar içinde, bezemeleri iyi korunmuş iki yapıdan biridir7. Kilisenin içindeki süslemelerde yoğun olarak kullanılan renk mavi ve tonlarıdır. Naosun beşik tonozunun takviye kemerleri arasında kalan bölümlerde, üç yuvarlak madalyon içinde liturjik objeler, Ermenice yazılar, iki serafim figürü ve sütun üzerinde duran horoz figürü yer alır. Naosun sağır olan kuzey duvarına, güney duvardaki pencerelerle aynı eksende, eş boyutlarda boyama taklit pencereler yapılmıştır. Güney duvarındaki pencerelerin etrafında, üst köşelerde, kıvrık dallardan oluşan çerçeveler, kemerlerin iç yüzlerinde geometrik bezemeler bulunur. Naosun payelerle ayrılan duvarları, bitkisel ve geometrik motifli çerçevelerle sınırlandırılmıştır. Duvar payelerinin üzeri mermer taklit edilerek boyanmıştır. Apsis kemer alınlığında, Ermenice yazı şeridi bulunur. Apsis yarım kubbesinde, Baba-Oğul-Kutsal Ruh’u simgeleyen ve her şeyi bilen, gören anlamı taşıyan, üçgen içinde göz motifi yer alır. Yarım yuvarlak içine alınmış motifin, yedi dikdörtgen kartuşla birleştiği bölümde, on beş yıldız bezemesi bulunur. Apsis kemerinin iç yüzü, antrolak ve barok akantus yapraklı süsleme şeridiyle bezenmiştir. Bu şerit düzenlemesi, apsis kemer alınlığı üstünde de devam eder. Apsisin iki yanında, naosa bakan duvar yüzeyinde, üstte yer alan bezemelerde: Bulut üzerindeki iki melek, ellerinde Ermenice yazılmış İncil taşır. İncil’in üzerinde, gökyüzünden ışın halesi içinde inen, Kutsal Ruhu simgeleyen beyaz bir güvercin yaklaşır. Surp İstepanoz Kilisesi (Evkere Kilisesi) Kayseri’nin 19 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Bahçeli (Efkere, Evkere)8 Köyü’nde, eğimli arazi üzerine, 1871 yılında inşa edilmiştir9. Kilise doğuda kayaya oyulmuştur. Bugün terk edilmiş olan yapı, ev olarak kullanıldığı dönemlerdeki tahribatın izlerini taşır. Naosun alt seviyedeki pencereleri, şapellerin naosa açılan kapıları, narteksin kuzey ve güneyindeki kapıları, taş örülerek kapatılmıştır. Narteks, alt pencereleri hizasında kapatılarak hurda deposu olarak kullanılan üç odaya dönüştürülmüştür. Kubbesi yıkılmış olan yapının, alçı süslemelerinin çoğu tahrip olmuştur. Kilisenin güneyine bitişik modern ev bulunur. Bir yayında, haç planlı yapının 1871 yılında yeniden inşa edildiği, içinin aydınlık ve çok süslü olduğu, kuzeydoğusundaki şapelin Surp Kevork’a, güneydoğusundaki şapelin Surp Sarkis’e ithaf edildiği belirtilir10. Diğer bir yayında, yapıya nasıl ulaşılabileceği, genel konumu ve bugünkü durumu anlatılmıştır. Konumu itibariyle daha çok bir meskene benzetilen yapının, kitabesi olmadığı için, bölgedeki pek çok yapının yıkılmasına neden olan 1835 depreminden sonra yapılmış olabileceği belirtilir. Haç planlı olarak tanımlanan yapının, plan tanıtımı yapılmış ve dıştan ölçüleri verilmiştir. Batı cephe düzenlemesi ayrı bir bölüm olarak ele alınmış ve mimari plastik süslemeleriyle ayrıntılı biçimde tanıtılmıştır. Kilisenin kuzeydoğu ve güneydoğusunda, apsisle birleşen ek bölümlerin, malzeme farklılığı ve özensiz işçiliği ile geç zaman ekleri olduğu belirtilmiştir. Kilisenin incelenmesi sırasında, kapıyı açtırma olanağı bulamadıkları için, yapı içini kubbe açıklığından görmüş olan araştırmacı, kilisenin ilk planını ve üç resmini yayımlamıştır11. Kilise, haçvari plan tipine sahiptir. Ortada naos, doğuda apsis, batıda narteks ile kuzeydoğu ve güneydoğuda birer şapelden ibarettir. Yaklaşık kare planlı olan naos, dört yönde beşik tonoz örtülü haç kolları ile genişletilmiştir. Güney ve kuzey haç kollarının duvarlarında, alt seviyede, karşılıklı ve eş boyutlu ikişerden dikdörtgen dört pencere; üst seviyede, yuvarlak kemerli üçlü pencere açıklığı bulunur. Apsis zeminiyle aynı düzlemde olan doğu haç kolunun kuzey ve güney duvarında, aynı eksende bulunan yuvarlak kemerli birer kapı ile şapellere geçilir. Naos, pandatif geçişli kubbe ile örtülüdür. Doğuda yer alan apsis. Naosun zemin seviyesinden yüksektedir. Doğal zeminde kayaya oyulmuş, içten yarım yuvarlak apsis, yarım kubbe ile örtülüdür. Apsis ekseninin kuzeyinde bulunan yuvarlak kemerli kapı ile kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen mekana geçilir. Apsisin güney duvarında, dikdörtgen bir niş bulunur. Narteks, kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Narteksin, batı duvarı ekseninde bir; kuzey ve güney duvarlarında eksenin doğusunda birer kapısı bulunur. Batıdaki kapının iki yanında dikdörtgen birer pencere; üst seviyede eş boyutlu, basık yuvarlak kemerli üç ve onların üzerinde yonca biçimli bir pencere; kuzey ve güney duvarlarında birer dikdörtgen pencere yer alır. Narteksin batı, kuzey ve güney duvarında görülen, pencere altından başlayan hatıl yuvaları bir galerinin varlığını düşündürür. Narteks beşik tonoz örtülüdür. Kuzeydoğuda yer alan ve Alboyacıyan tarafından Surp Kevork’a ithaf edildiği söylenen şapel, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, tek nefli, kayaya oyulmuş içten yarım yuvarlak apsislidir. Batı duvarı ekseninde bulunan, yuvarlak kemerli dikdörtgen bir kapıyla dışa açılır. Şapelin kuzey duvarındaki yuvarlak kemerli kapı ile kilisenin apsisinin de bağlantılı olduğu küçük dikdörtgen mekana geçilir. Şapel sivri tonoz örtülüdür11. Doğuda ana kayaya oyulmuş olan yapının, doğu cephesinde apsis yarım kubbesi, haç kolunun çift pahlı çatısı ve yuvarlak kubbe kasnağı görülür. Kuzey ve güney cephelerde yaklaşık aynı düzenleme görülür. Kuzey cephede naosun alt ve üst seviyedeki pencereleri ile kademeli saçağın oluşturduğu üçgen alınlık yer alır. Yuvarlak kemer içinde bulunan alt seviyedeki pencerelerin, sonraki dönem eklemesi olduğu, kemerin kapatılarak pencerelerin yapıldığı, düzensiz duvar tekniği ve malzeme farklılığından anlaşılır. Aynı düzenleme, narteksin kuzey ve güneydeki kapılarında da görülür. Cephenin batısı, iki kat halinde yerleştirilmiş, akantus yapraklı ve volütlü başlığı olan duvar payesi ile vurgulanmıştır. Batı cephe, kademeli silmelerle üç bölüme ayrılmıştır. Alt bölümde, üst köşeleri pahlı dikdörtgen ana giriş kapısı ve üzerinde küçük dikdörtgen bir pencere yer alır. Kapının kuzey ve güneyinde bulunan pencerelerin çerçeveleri üstte içbükey bir kartuşla sonlanır. Pencerelerin altından geçen kademeli silme, kapı hizasında kesilir. Bu kapının üzerinde, üstte dışbükey çıkıntı yapan kitabe yeri ile aynı düzlemde, kuzey ve güneyde kademeli paye, aralarında kademeli silme kuşak ile kademeli yuvarlak kemer görülür. Kitabe yeri üzerinde, silme ile birleşen yuvarlak kemerli alan içinde, yüksek kabartma tekniğinde işlenmiş motifler bulunur. Kabartma motifin bulunduğu kemerin bittiği yerden başlayan, dışa taşkın kademeli silme ile orta bölüme geçilir. Batı cephenin orta bölümü, dört akantus yapraklı duvar payesi ile üç bölüme ayrılmıştır. Her bölümün ortasında yer alan pencerelerin söve ve lentoları kademelidir. Üçüncü bölümü oluşturan üçgen alınlığın ortasında yonca biçimli pencere bulunur. Kilisenin naosu kubbe, haç kolları ve narteks çift pahlı çatı, apsis yarım kubbe ile örtülüdür. Yapının beden duvarlarında farklı boyutlarda düzgün gri renkli kesme taşlar, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış; derzler ince harçla doldurulmuştur. Çift pahlı çatıda dikdörtgen taş plakalar kiremit gibi kullanılmıştır. Kilisenin içinde alçı ve ahşap malzeme görülmektedir. Kilise içinde, naos duvarlarında, kemerlerde, apsis yarım kubbesinde, alçı süsleme; pandantiflerde alçı madalyonlar içinde fresko; kilise dışında, özellikle batı cephede taş süsleme görülür. Süslemeler yer yer tahrip olmuştur. İncil yazarları, sembolleriyle, pandantiflerdeki madalyonlar içinde resmedilmiştir. Bu figürlerden, kuzeybatı ve güneybatıdaki sağlam durumdadır. İncil yazarları oturur vaziyette, tabure üzerinde duran İncil’i tutmaktadır. Güneybatıdaki figürün Markos, kuzeybatıdakinin matta olduğu sembollerinden anlaşılır. Bu fresklerde mavi ve sarı tonları ile kahverengi kullanılmıştır. Naosun bugünkü zemininden başlayarak üçlü açıklıklar altındaki silmeye kadar, kuzey ve güney haç kolları ile apsis duvarındaki alçı süslemelerde, aynı düzenleme görülmektedir. Duvarlar yivli plaster şeklinde, beş alçı kabartma ile dört bölüme ayrılmıştır. Plasterlerin, stilize akantus yapraklı başlıkları üzerinde, yüksek kabartma tekniğinden yapılmış kuş motifleri bulunur. Plasterlerle ayrılan her bölüm içinde yer alan pencereler, üst köşelerde içbükey eğri oluşturan kartuş içinde, yuvarlak madalyonlarla vurgulanır. Kemerlerdeki eşkenar dörtgen ve üçgen motifleri dikdörtgen çerçeve ile sınırlanır. Apsis yarım kubbesinde, madalyon içindeki güneş motifinden, kubbe eteğine doğru genişleyen haç şeklinde kartuşlar görülür. Kilisenin batı cephesinde, kapı üstünde bulunan kısmen tahrip olmuş, yüksek kabartma şeklinde yapılmış taş süslemede, ortada bulunan yuvarlak motifi kıvrık dallar çevreler. Kabartma motifinin her iki yanında, üzüm salkımları, asma dalları bulunur Surp Haç Kilisesi (Balagesi Kilisesi) Kayseri’nin 19 kilometre kuzeydoğusunda, Melikgazi Belediyesi sınırları içinde kalan Balagesi Köyü’nün13 güneyindeki dağın yamacına 1842 yılında inşa edilmiştir (Resim 3). Kilise, kuzey duvarı hariç tamamen kayaya oyulmuştur. Bugün harap halde olan yapının naosunun batı duvarının bir bölümü; kuzey apsisin kuzeydoğu köşesi yıkılmıştır. Kuzey duvarında bulunan pencereler moloz taş yığılarak kapatılmıştır. Bir yayında yapının, yıkılan Surp Asvadzadzin Kilisesi’nin yerine, 1842 yılında, yeniden inşa edildiği, 1915 yılında, rahibi bulunmayan kilisede sadece ruhbanların ve hizmetkarların olduğu belirtilir14. Kilise, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen, üç nefli, üç apsisli bazilikal plan tipine sahiptir (Çizim 3). Naos, ortadaki daha geniş, üç neflidir. Nef ayrımı üç paye ile sağlanmıştır. Güney nefin güney batı bölümü duvarla kapatılarak mekan haline dönüştürülmüştür. Payeler, doğu batı ve kuzey güney yönünde atılmış sivri kemerlerle bağlanmıştır. Kemerler, batı, kuzey ve güneyde duvar payelerine, doğuda ve güneybatıda duvarlara oturmaktadır. Naosun doğu batı doğrultusunda uzanan kemerleri, kuzey güney doğrultusunda uzanan kemerlerinden daha aşağı düzeydedir. Naosun kuzey duvarı ekseninde giriş kapısı; kapının batısında paye ile naosun batı duvarı arasında, dışa daralan dikdörtgen bir pencere; kapının doğusunda, paye ile kuzey apsis arasındaki alan genişliğinde, yarım daire bir pencere yer alır. Ayrıca naosun batı duvarının kuzey köşesinde, üst seviyede, yuvarlak kemerli dışa daralan dikdörtgen küçük bir pencere bulunur. Güney nefin güneydoğusu genişletilerek düzensiz planlı bir mekan oluşturulmuş, ekseninde yer alan kapı ile naosu geçiş sağlanmıştır. Güney nefin, güneybatı bölümündeki mekan, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, düz tavanlıdır. Bu mekan, kuzey duvarı ekseninin batısındaki kapı ile naosa açılır. Naos sivri tonoz örtülüdür. Naos, doğuda ana kayaya oyulmuş, içten yarım yuvarlak, yarım kubbe ile örtülü iç apsisle birleşir. Ortadaki apsisin kuzey ve güney duvarlarında, karşılıklı, eş boyutlu, kaş kemerli, dikdörtgen birer niş, apsisin iki yanında, altta ve üstte, aynı eksen üzerinde, alttakiler daha büyük, dikdörtgen ikişer niş yer alır. Kuzey ve güney apsislerin ekseninde, kare birer niş bulunur. Kilisenin görülebilen tek cephesi olan kuzey cephesindeki, eksen üzerinde dikdörtgen kapı, eksenin batısında, doğudaki yuvarlak kemerli, batıdaki dikdörtgen birer pencere; eksenin doğusunda, yarım daire bir pencere yer alır. Kilisenin kaya oyma mekanlar dışında kalan bölümleri düz çatı ile örtülüdür. Doğu, batı ve güneyde ana kayaya oyulmuş kilisenin beden duvarlarında, farklı boyutlarda düzgün gri renkli kesme taşlar, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış, derzler ince harçla doldurulmuştur. Kilisenin içi alçı ile sıvanmıştır. Kilisenin içinde figürlü, bitkisel ve geometrik bezemelerin bulunduğu kalan izlerden anlaşılmaktadır. Orta nefin doğudan ilk payelerle apsis arasındaki tonozunda, konusu anlaşılamayan, sadece serafim figürlerinin seçilebildiği fresk kalıntısı görülür. Güney nefin doğudan ilk pale ile apsis arasındaki tonozunun ortasında, geometrik geçmelerden oluşmuş kartuş içinde, kıvrık dal motifleri; güneydoğu paye ile güney batı mekan arasındaki tonozda yaprak ve çiçek demetleriyle oluşturulmuş bezeme görülür. Naos içindeki kemerlerin alınlıklarına mavi ve kızıl kahve renkte baskı boyama yapılmıştır. Kilisenin bezemelerinde yoğun olarak kullanılan renk mavi ve tonlarıdır. Ana apsis ve kuzey apsis kemer alınlıklarında, Ermenice yazı şeridi bulunur. Kuzey apsisteki yazı şeridi, alt ve üstte olmak üzere iki sıra halinde düzenlenmiştir. Ana apsis yarım kubbesinin, kemerle birleştiği yerde, tepede üçgen içinde göz motifi yer alır. Surp Toros Kilisesi Talas’ın üç kilometre kuzeyindeki Derevenk’te15, eğimli arazi üzerine inşa edilmiştir. (Resim 4) Kilisenin tamamı kayaya oyulmuştur. Kaçak kazılar nedeniyle büyük ölçüde tahribat görmüş olan yapının naos ve kaya oyma diğer mekanlarında yer yer çatlamalar gözlenmektedir. Naosun güneyinde yer alan mekanın kapısı yarıya kadar moloz ve taş doldurularak kapatılmıştır. Bir araştırmacı, yapılış tarihi hakkında bilgisi bulunmadığını söylediği kilisenin, Surp Toros’a ithaf edildiğini; köyün doğu yamacında, kayaya oyulmuş yapının tek pencere ile batıda dışa açıldığını, kiliseyi doğuya çevirmek için oyarken, yön değiştirildiğini ve girişe dik açı oluşturulduğunu belirtir16. Tamamen kayaya oyulmuş kilise, tek nefli plan tipine sahiptir. Yapı, ortada naos, doğuda apsis ile naosa açılan A, B ve C ek mekanlarından ibarettir Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı naos doğuda, kuzey ve güney duvarlarda birer metre genişleyerek devam eder. Naosun batısı, kuzey ve güney duvarlardaki birer duvar payesine oturan yuvarlak kemerle vurgulanmıştır. Naosun kuzey duvarı ekseninin batısında yuvarlak kemerli giriş kapısı; kapının doğusunda, batıdaki büyük dikdörtgen iki niş, eksenin doğusunda, B mekanının kapısı bulunur. Naosun güney duvarı ekseninin batısında A mekanın yuvarlak kemerli kapısı; eksenin doğusunda B mekanının kapısı ile aynı aynı eksen üzerinde, batıdaki büyük dikdörtgen iki niş yer alır. Naosun doğu duvarı, apsisin iki yanındaki birer nişle şekillendirilmiştir. Kilise, batı duvarı eksenindeki dışa daralan dikdörtgen bir pencere ile dışa açılır. Naosun doğusunda, içten yarım yuvarlak, yarım kubbeyle örtülü apsis yer alır. Apsisin ana ekseninde, kuzey ve güney duvarlarında, yuvarlak kemerli dikdörtgen iki niş bulunur. A mekanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Güneybatı köşesinde bulunan merdivenle üstteki mekana geçilir. B mekanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Güneybatı köşesinde bulunan merdivenle üstteki mekana geçilir. B mekanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Bu mekanın doğu duvarı eksenindeki kapı, C mekanına açılır. C mekanı yaklaşık kare planlıdır. Naos, A,B ve C mekanları düz tavanla örtülüdür. Naosun doğusunda, içten yarım yuvarlak, yarım kubbeyle örtülü, tek apsis bulunur. Kilisenin görülebilen batı cephesinde, yuvarlak kemerli giriş kapısı ve naosun batı duvarındaki dikdörtgen pencere yer alır. Kayaya oyulmuş kilisenin kuzey, güney ve batı duvarlarında, farklı boyutlarda düzgün gri renkli kesme taşlar, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış, derzler ince harçla doldurulmuştur. Kilisenin içi alçı ile sıvanmıştır. Kilisede süslemeye rastlanmamıştır Surp Asvadzadzin Kilisesi Kayseri’nin 19 kilometre kuzeydoğusundaki Gesi’nin merkezinde, yamaçta düzlük bir alan üzerine inşa edilmiş kilisenin yapım tarihi bilinmemektedir19(Resim 6). Kilise güney duvar hariç, üç yönde avlu duvarı ile çevrelenmektedir. Bugün terkedilmiş olan yapı, postane ve ev olarak kullanıldığı dönemlerde değişikliğe uğramıştır. Yapı, güney giriş ekseninde bir koridor, doğu ve batıda ikişerden dört odaya ayrılmıştır. Batıdaki kapı kapatılmış, olasılıkla orijinal örtü sistemine ait taş plakalar, içteki ahşap hatıllar üzerine yerleştirilmiştir. Kuzeydoğusunda avlu duvarının bir bölümü yıkılmıştır. Alboyacıyan, 1712 tarihli adını vermediği bir kaynakta kilisenin adının geçtiğini, yapının 1915 yılında mevcut olduğunu, ancak rahibi bulunmadığını belirtmektedir20. Farklı amaçlar için kullanıldığından mimari olarak orijinalliğini kaybetmiş olan kilise, mevcut veriler doğrultusunda tanıtılmaya çalışılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen olan yapının, içte bazilikal planlı olduğu, nef ayrımı tespit edilemeyen naosun, bugünkü veriler doğrultusunda, doğuda, içten yarım yuvarlak tek apsisle sonlandığı düşünülmektedir Naos, batı ve güney duvarlarında, ana eksende; kuzey duvarında eksenin batısında birer kapı ile dışa açılır. Doğu, kuzey ve güney duvarlarda, dışa doğru daralan yuvarlak kemerli, ikişer pencere yer alır. Naosun, kuzeydoğu ve güneydoğu duvarında aynı eksen üzerinde, eş boyutlu, dikdörtgen birer niş bulunur. Naos, ahşap kalaslar üzerine yerleştirilmiş taş plakalarla örtülüdür. Naosun doğusundaki apsis, içten yarım yuvarlak dıştan düz duvarlıdır. Kilisenin doğu cephesinde, eş boyutlarda dikdörtgen, çerçeveleri dışa taşkın iki pencere görülmektedir. Kuzey cephede, dikdörtgen iki pencere; eksenin batısında, yuvarlak kemerli kapı yer alır. Pencerelerin batısında, avlu duvarının takviye kemeri, yapının kuzey duvarıyla birleşir. Batı cephenin ana ekseninde giriş kapısı, kapının üstündeki küçük, kuzeyindeki büyük iki dikdörtgen pencere bulunur. Dikdörtgen giriş kapısı üstünde bulunan oval şekildeki kitabe yeri boştur. Kapının bulunduğu bölüm, sonradan eklenmiş ahşap sundurma ile vurgulanmıştır. Güney cephe ekseninde; kademeli çerçeve içinde, yuvarlak kemerli giriş kapısı, kapının iki yanında, eş boyutlarda, dışa taşkın dikdörtgen çerçeveli iki pencere yer almaktadır. Kapının üstünde yuvarlak kemerli, küçük beş açıklık bulunur. Cephenin batısında, avlu duvarının kapısı görülür. Yapının beden duvarlarında farklı boyutlarda, düzgün gri renkli kesme taşlar, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış, derzler ince harçla doldurulmuştur. Tavanda, ahşap kalaslar ile olasılıkla yapının orijinal örtüsüne ait taş plakalar görülür. Kilisede süslemeye rastlanmamıştır. Surp Toros Kilisesİ-2 Kayseri’nin 17 kilometre kuzeydoğusundaki Güzelköy’de, eğimli arazi üzerine, 1851 yılında inşa edilmiştir20 Kilisenin nartkes bölümü, ev, diğer bölümleri odunluk ve hurda deposu olarak kullanılmaktadır. Harap halde olan yapının kuzey nefi, apsisin naosa bakan bölümü ve narteksi duvar örülerek kapatılmıştır. Apsis zemini hazine arayıcıları tarafından kazılmıştır. Kilisenin çatısının kiremitleri zarar görmüş, üzeri tamamen otlarla kaplanmıştır. Narteksin üzeri modern malzeme ile kapatılmıştır. Yapı eve dönüştürülürken avlusuna farklı işlevlerdeki yapılar eklenmiştir. Bir yayında, 1651 tarihli adı verilmeyen bir kaynakta kilisenin adının geçtiği, 1851 yılında inşa edildiği ve birkaç kez tamir gördüğü, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce çan kulesi eklendiği belirtilir. Ancak yapılan tamiratın içeriği hakkında bilgi verilmez21. Bahsedilen çan kulesi günümüze ulaşmamıştır. Doğu-batı doğrultusunda, kareye yakın dikdörtgen, tonozlo bazilika planlı kilise, üç nefli naos, doğuda üç apsis, batıda üç bölümlü narteksten ibarettir (Çizim 6). Naos, ikişerden dört kare paye ile ortadaki daha geniş üç nefe ayrılmıştır. Payeler, yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanır. Kemerler, kuzey ve güney duvarlarda dikdörtgen kesitli duvar payelerine, doğu ve duvarlarda konsollara oturur. Naosun güney duvarı ekseninde giriş kapısı bulunur. Bu kapı önünde içeride, beş basamakla naos zeminine ulaşılır. Naosun kuzey duvarında, eksenin batısındaki büyük dikdörtgen iki niş bulunur. Naos, beşik tonoz örtülüdür. Naosun doğusundaki ana kayaya oyulmuş üç apsisten, ortadaki apsis daha geniş ve yüksektir. Ortadaki apsisin ekseninde yuvarlak kemerli, dikdörtgen bir niş, kuzey duvarında doğudaki yuvarlak kemerli, dikdörtgen iki niş yer alır. Yan apsislerin eksenlerinde yuvarlak kemerli birer niş bulunur. Apsisler yarım kubbe ile örtülüdür23. Doğu ve kuzeyde ana kayaya oyulmuş kilisenin görülebilen güney cephesinde, naosun yuvarlak kemerli giriş kapısı ve narteksin dikdörtgen penceresi yer alır. Naosu çift pahlı çatı ile örtülü yapının narteksi, eve dönüştürüldüğü sırada modern çatı ile kapatılmıştır. Yapının beden duvarlarında farklı boyutlarda düzgün gri renkli kesme taş, şaşırtmalı teknikte yatay sıralanmış; derzler ince harçla doldurulmuştur. Kilisenin içi tamamen alçıyla sıvanmıştır. Çatıda taş plakalar kullanılmıştır. Kilisenin içinde, naosun kemer alınlıklarında bitkisel ve geometrik bezeme izlerine rastlanmıştır. Payelerin orta nefe bakan yüzlerinde, daire içinde, naosun kuzey duvarının doğusunda yan yana kabartma haç motifleri görülmektedir. Surp İstapanos Kilisesi Kayseri’nin beş kilometre kuzeydoğusundaki Konaklar (Germir) Köyü’nde, Aşağı Mahalle’de düzlük arazi üzerine inşa edilmiştir24 (Resim 8). Kilise, güney ve batıda tamamen, kuzeyde nartekse kadar yüksek avlu duvarı ile çevrelenir. Bugün harap halde olan yapının naosu tamamen yıkılmıştır. Günümüze beden duvarlarının bir kısmı, apsisler, narteks ve galerisi ulaşabilmiştir. Naosun güney tarafındaki pencerelerin önüne taşlar yığılmıştır. Pencerelerin hepsi taşla kapatılmıştır. Ana apsise taş yığılmış, kuzey apsisin önüne kümes yapılmış, güney apsisin güney duvarına bitişik bir tuvalet ve kömürlük eklenmiştir. Narteks ve galeri sonradan kapatılarak, konut olarak kullanılmıştır. Konuta çevrilirken, açık olan narteksin batı kemerleri taşla kapatılarak, pencere ve kapı yapılmıştır. Bugün narteksin alt katı hurda deposu olarak kullanılmaktadır. Galeri güneyden kuzeye doğru salon, mutfak, iki oda ve bir koridor olarak bölümlenmiştir. Galeriye çıkan merdivenin altında tuvalet, üstünde banyo bulunmaktadır. Galerinin naosa bakan bölümünün kemerleri kaşla kapatılmıştır. Kuzey oda erzak deposu, güney oda ev olarak kullanılmaktadır. Bir yayında, Germir’de bir Ermeni kilisesi ve okulunun bulunduğu; okulda Türkçe, Ermenice ve Fransızca öğretildiği belirtilir25. Diğer bir yayında, bugün mevcut olan kilisenin, 1858 yılında yanan eski kilisenin yerine yapıldığı, eski kilisenin, Surp Asvadzadzin’e ithaf edilmiş olduğu yazmaktadır. Adını vermediği iki kaynakta kilisenin, isminin Surp İstapanos olarak geçtiğini, 1860 yılında kubbesinin yapıldığını, 1919’da ayakta olan yapının, sadece ikonostasis bölümünün yıkıldığını söyleyen araştırmacı, yapının yüksek avlu duvarı ile çevrili geniş bir bahçesi ve avlusunda üç kuyusu bulunduğunu belirtir26. Diğer bir yayında, ilk olarak Cuinet’in yapı hakkındaki “Rum kiliselerine göre daha yeni ve güzel bir de okulu var” dediği görüşüne yer vermiştir. Kilisenin geniş bir düzlük üzerine kurulduğunu, içinin tamamen yok olduğunu, sadece dış duvarlarının sağlam kaldığını, onların da yer yer döküldüğünü belirtir. Araştırmacı kiliseyi, boyuna düzenli, üç sahınlı ve iki katlı narteksli olarak tanımlar. Yapının bugün mevcut bölümlerinin kullanımı, yıkılan bölümleri hakkındaki tahmini görüşlerini belirterek, apsisler ve burada bulunan süslemeler hakkında bilgi verir. Kilisenin etkin özelliklere sahip olduğunu, özgün planının, merkezi kubbe ile vurgulanmış olabileceğini (bu görüş Alboyacıyan’ın verdiği b.ilgilerde doğrulanmaktadır) ve yöre kilise mimarlığında unutulmaması gereken bir örnek olduğunu belirtir. Narteksin batısında bulunan okulun yıkılmış olduğunu söyler. Ayrıca makale sonunda, kilisenin ilk defa yayınlanan planı ve iki resmi verilir27. Yapının bugün mevcut olan mimari verilerine bakılarak, üç nefli bazilika olduğu düşünülmektedir. Kilise, naos, üç apsis ve dışa taşkın pastophorium odaları ile batıda üç bölümlü narteksten ibarettir Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı naosun destek sistemi, kemerleri ve örtüsü günümüze ulaşmamıştır. Ancak, kuzey ve güney duvarlardaki payelerin varlığı, kemerlerin bu payelere bağlandığını düşündürmektedir. Naosun batı duvarı ekseninde bir giriş kapısı; güney duvarında, duvar payeleri arasında kalan bölümlerde yuvarlak kemerli, dikdörtgen üç pencere yer almaktadır. Bu düzenlemenin, bir bölümü yıkılmış olan kuzey duvarda da uygulandığı görülmektedir. Pencereler karşılıklı, eşit aralıklı ve eş boyutludur. Naosun doğusundaki üç apsisten ana apsis, yan apsislerden daha geniştir. Apsisler içten yarım yuvarlak, dıştan ana apsisin hafif kavisli çıkıntısı dışında, düz duvarla sınırlandırılmıştır. Ana apsis ekseninde dışa daralan dikdörtgen bir pencere, kuzey ve güney duvarlarında karşılıklı, eş boyutlu, yuvarlak kemerli ikişer niş yer alır. Kuzey apsisin güney duvarında; güney apsisin kuzey duvarında yuvarlak kemerli dikdörtgen birer niş bulunur. Yarım kubbe ile örtülü apsislerden ana apsisin örtüsü yıkılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı pastophorium odaları, yaklaşık simetrik düzenlenmiştir. Odalar eksenin doğusunda, kuzey ve güney duvarlardaki dikdörtgen duvar payesi üzerine oturan sivri kemerle, örtü seviyesinde ikiye ayrılmıştır. Prothesis, batı duvarı ekseninde bulunan bir kapıyla naosa açılır. Batıdaki kapıyla naosa açılan kapı arasındaki bölümün köşesinde bulunan yuvarlak kemerli kapı ile muhtemelen galeriye çıkış sağlanmaktadır. Doğu duvarın kuzey köşesinde, dışa daralan küçük dikdörtgen bir pencere bulunur. Kuzey duvarı ekseninin batısında, naos kapısı ile aynı eksende, dikdörtgen bir vaftiz teknesi, eksenin doğusunda dikdörtgen bir niş yer alır. Avlu duvarı içinde kalan diakonikonun prothesisten farkı, batı duvarı ekseninde kapı yerine dikdörtgen bir pencere; güney duvarı ekseninin batısında dikdörtgen iki pencere bulunmasıdır. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks, yuvarlak kemerlerle örtü seviyesinde üç bölüme ayrılmıştır. Kemerler, batıda çift paye üzerindeki yastıklara; doğuda duvara oturur. Narteks, duvarı eksenindeki kapıyla naosa; batı duvarı eksenindeki kapı ve iki yanında bulunan dikdörtgen ikişer pencere ile avluya açılır. Narteks çapraz tonoz örtülüdür. Narteksin üstündeki galeri, üç bölümlü ve beşik tonoz örtülüdür. Bugün ev olarak kullanıldığından orijinalliğini kaybetmiştir. Bugün galeriye, narteksin kuzey duvarından çıkıntı yapan bölümündeki merdivenle çıkılır. Galerinin kuzey ve güney duvarı ekseninde birer, sonradan kapatılarak yapılmış batı duvarında, dikdörtgen dört pencere bulunur. Ortadaki dikdörtgen pencere üstünde yuvarlak bir pencere yer alır. Kilisenin doğu cephesinde, ana apsis hafif bir kavisle dışa taşar. Bu cephenin iki açıklığından biri ana apsiste bulunan pencere, diğeri prothesisin penceresidir. Kuzey cephede, naosun doğu ve batıda yer alan iki dikdörtgen penceresi, narteksin altta ve üstte aynı eksen üzerinde, eş boyutlu birer penceresi görülür. Narteks kuzey duvarının batı köşesinde dışa taşkın konsol yer alır. Batı cephede, narteksin sonradan kapatılmış yuvarlak kemerli üçlü açıklığı ve galerinin cephesi görülür. Üçlü açıklığın kemerleri kare payeler üzerindeki yastıklara oturur. Cepheyi dikdörtgen bir silme ikiye böler. Alt seviyede eksende bir kapı, kapının yanlarında dikdörtgen birer pencere ve ortada yuvarlak penceresi görülür. Aşağıdan yukarıya doğru kademeli yükselen saçak, üçgen alınlık oluşturur. Güney cephe, kuzey cephe ile aynı düzenlemeye sahiptir. Naosun güney cephesi ile aynı düzenlemeye sahiptir. Naosun güney cephesi dikdörtgen iki paye ile üç bölüme ayrılmıştır. Her bölümün ekseninde birer dikdörtgen pencere yer alır. Pencerelerin hemen altından dikdörtgen silme geçer. Narteksin güney duvarında sivri kemer açıklığı ile üzerinde dikdörtgen pencere, üst seviyede, alttaki pencerelerle aynı eksende galerinin dikdörtgen penceresi görülür. Naosun diakonikon ile birleştiği bölüm bir kapı genişliğince yıkılmıştır. Yapının beden duvarlarında sarı ve gri renkli düzgün kesme taş kullanılmıştır. Şaşırtmalı teknikte yatay şekilde istiflenmiş, boyutları çeşitlilik gösteren taşların arasında, ince harç tabakası görülür. Naosun içinde kalan süslemelerden duvarların alçı ile sıvandığı anlaşılmaktadır. Kilisenin içinde günümüze ulaşabilmiş çok az süsleme bulunur. Ancak yapılan araştırma sırasında, kuzey odanın kuzey duvarında, vaftiz teknesinin bulunduğu nişin üzerinde vaftiz sahnesi saptanmıştır. Naosta yer alan payeler üzerinde tahrip olmuş, pembe rengin hakim olduğu bitkisel süslemeler görülebilmektedir. Paye başlıklarında geometrik ve bitkisel bezeme yan yana kullanılmıştır. Kilisenin aynı düzende süslenmiş olan apsislerinde, silmenin hemen altından başlayan yumurta motifi, mermer taklidi ve perde saçağı motiflerinden oluşan bezemeler görülmektedir. Narteksin naosa bakan duvarı üzerinde, payeler arasında kalan bölümler küçük çiçeklerden oluşan şeritlerle çerçeve içine alınmıştır. Kuzey odanın, kuzey duvarının batısında yer alan dilimli kemerli dikdörtgen niş; nişin yanlarında kademeli olarak dışa taşan plasterler üzerindeki dilimli kartuş içinde “İsa’nın Vaftiz Edilmesi” sahnesi bulunur. Üç figürün yer aldığı sahne içinde ortada İsa, solunda Vaftizci Yahya, sağında havlu tutan bir melek figürü yer alır. Bir göl içinde yapılan vaftiz sahnesinin arka planında, sağda bir manastır yapısı göze çarpar. Resimde otlar, ağaçlar görülür. Kartuşun üstünde yanlarda iki melek figürü bulunur. Kuzey oda yapının süslemelerinin en iyi korunduğu bölümdür. Üstte tonoz örtüyü ikiye bölen takviye kemeri üzerinde mavi renkli baskı süsleme görülür. Tonozun her iki bölümü, küçük çiçek motiflerinden oluşan süsleme ile çerçeve içine alınır. Güney duvarındaki giriş kapısının kemer alınlığı üzerinde kıvrık dal ve yaprak motiflerinden oluşan rokoko tarzında, mavi rengin hakim olduğu süsleme bulunur.
__________________
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. http://img694.imageshack.us/img694/5396/emeesaygj.gif |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
11-17-2009, 03:07 PM | #2 |
Tecrübeli Üye
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 314
Tecrübe Puanı: 161016 |
emeginize saglık.
__________________
ruhsatsız kazım yapmaktan ve bilhassa işaretleri harap etmekten kaçınalım. |
02-03-2010, 07:09 PM | #3 |
Üye
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 15
Tecrübe Puanı: 1016 |
sağplasın kardesım faytalı bır arastıma deteylarına katar anlatmıssın atlatığın bır noktada ben ılawe edeyım ızın werırsen yurt dısında calısırgen ben de bu yapıları ınceleme ımkanı bulmustum kılıselerın ıcınden gorulmıyen fakat kesınlıkle waz gecılmezbır yabı war ota kacıs gızlı kacıs tunelı arastırma yaptıgım kılse we manastırlarda kacıs tunellerının muhakkak ya nehır watılerıne yada ınsanların onların kacısını fark edemıyeceklerı watılere doğru oltuğunu gozlemletım buda benden ufak bır hatırlatma saygilar
|
02-04-2010, 12:48 AM | #4 |
Tecrübeli Üye
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 314
Tecrübe Puanı: 161016 |
zincideredeki ni unutmususnuz.
__________________
ruhsatsız kazım yapmaktan ve bilhassa işaretleri harap etmekten kaçınalım. |
Etiketler |
Yok |
|
|