|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
05-25-2008, 03:44 PM | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 1.482
Tecrübe Puanı: 10 |
Alaca höyük ve hitit uygarlıgı
Anadolu, Mezopotamya bölgesi ile birlikte dünya üzerinde bilinen ilk yerleşim bölgelerinden biri. Bu nedenle tüm Anadolu’da birkaç binyılın ve pek çok medeniyetin izlerini barındıran çeşitli tarihi şehir kalıntıları bulunmakta. Çatalhöyük, Kapadokya, Hattusaş bunlardan akla ilk gelenler. Orta Anadolu’da Çorum ilinde bulunan Alacahöyük de, çok çesitli medeniyet izleri ile Anadolu’daki en önemli şehir kalıntılarından. Alacahöyük, 7500 yıllık bir yerleşim bölgesi. İlk 1835 yılında keşfedilen bölgede, son 100 yıldır kazılar yapılyor ve hala yeni eserler bulunmaya devam ediyor. Daha 5 yıl önce ‘dünyanın en eski barajı’, höyük’ün sadece 500 metre ilerisinde bulundu. Bu konuya daha sonra tekrar dönelim; önce Alacahöyük. Höyük; TDKya göre; tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılan yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapı kalıntılarının gömülü bulunduğu tepe anlamına gelmekte. 4 ayrı kültür katına ait 14 ayrı yapı katı bulunduğu Alacahöyük’te ilk yerleşim MÖ 5500’lu yıllara ait. Kalkolitik denen bu çağdan kalma pek az kalıntı bulunmuş, sadece bacası görülebilen kerpiç bir yapı ve seramik kaplar. Daha sonra, yine milattan önce 3000’li yıllarda, Eski Tunç Çağı’nda yeni yerleşimler görülüyor. 1000 yıll kadar süren ve tüm yapıları bir yangında yok olan bu Hatti uygarlığından geriye sadece 13tane kral mezarlığı kaldı. Bu mezarlar, özellikte Anadolu’daki en eşsiz mezar örneklerinden. Bu mezara yetişkin kadın ve adamlar, dizleri bükük bir biçimde gömülmüş ve hemen yanındaki bir bölmeye de ceşitli mücevherler, kap kacaklar, boğa ve güneş heykelcikleri konulmus. Bulunan sembollerden özellikle Hitit Güneş Kursları çok önemli. Ankara Sihhiye Meydani’nda dev bir heykeli olan ve artık Ankara’nin sembolü sayılan; ayrıca Maltepe sigaralarından da tanıdığımız bu semböller, Alacahöyük’teki bu mezarlardan çıkarıldı. Bunlar, Hititlerde uygarlık ve sanatın sembölü olarak benimsenmesine rağmen, eski Anadolu uygarlığı Hatti’lere ait. Hatti uygarlığından sonra, MÖ 2000’li yıllarda, bölgeye Hititler yerleşti. Hititler, Kafkasya’dan gelerek Anadolu’ya yerleşen ve Anadolu’daki ilk merkezi devleti kuran binlerce yıllık bir uygarlık. Başkentleri de Alacahöyük’ün hemen yanındaki, yine Çorum’da bulunan Hattuşa kenti. Hititler, zamanla Mezopotamya’nın kültüründen uzaklaşarak Anadolu’nun yerli halkıyla kaynaşmış. Hakimiyet altına aldıkları her kavmin tanrısını kızdırmamak için onların tanrılarına da tapınmaya başladıkları için ‘bin tanrılı’ sıfatıyla anılıyorlar. Bundan 4000 yıll önce Alacahöyük’e yerleşen Hititler’in, fırın ve kilerleri olan evleri,kanalizasyon sistemi, surlar, sokak ve kaldırımları ile döneme göre gelişmiş bir şehircilik anlayışları olduğu söylenebilir. Dönemden kalan en önemli eser, Alacahöyük’ün girişindeki sfenksli kapı ve yanındaki taş kabartmalar. Bu taşlarda görülen çift başlı kartal, boğa gibi figürler adalet, bereket, güç gibi temel yönetimsel kavramları karşılayan tanrıların simgeleri. Diğer simgeler kral ve kraliçeleri belirtiyor, özellikle kraliçelerin toplumdaki konumu, bu toplumda kadınlara verilen önemi işaret etmekte. Zaten aile ve ceza hukukunu uygulayan ilk toplum, Hititler’di. Hititlerle ilgili diğer bir önemli nokta da, hireroglif ve çivi yazısını kullanmaları ve tarihteki ilk antlaşma olan Kadeş Antlaşması’nı imzalamiş olmaları. Bu antlaşma, şimdi İstanbul Arkeoloji bölümünde görülebilir. Alacahöyük’ten de, çivi yazısıyla yazılmış pek çok arazi tapu belgeleri Çorum Müzesi’nde saklanmakta. Hitit uygarlığının ortadan kalkmasından sonra Alacahöyük’e yerleşen son kültür katında Frigler, Hellen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri yaşadı. Kazı ve araştırmaların hala sürdüğü alanın 500 m. ilerisinde, 2002 yılında bir baraj bulundu. Üzerindeki 2.5 milyon metreküp balçığın kaldırılarak, 2006’da kullanıma açıldı.. Bu baraj, Mısır’da yapılan ilkinden sonra, bir kuraklığın ardından Hitit Kralı IV. Tuthalia tarafindan yaptırılan dünyanın 2. barajı. Fakat Mısır’daki baraj kullanılamaz durumda olduğu için, dünyada hala kullanılmakta olan en eski baraj. Çünki hala tazeliğini koruyan içilebilir bir yeraltı suyuyla besleniyor. Alaca'da yaklaşık 20 hektar alan bu barajla sulanıyor ve bölgenin içecek suyunun bir kısmı da buradan alınıyor. Alacahöyük'ün hemen yanında ise Çorum Müzesi görülebilir. En önemli eserler Ankara ve İstanbulá taşınmış da olsa, Çorum Muzesinde de çeşitli kültür katlarına ait parçalar ve ayrıntılı temalar var. |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Etiketler |
Yok |
|
|