Go Back   DefineBurada.CoM > DEFİNECİYE GEREKLİ OLAN BİLGİLER > Medeniyet İzleri
alan tarama | dedektör | toprak altı görüntüleme sistemleri

Cevapla
 
Seçenekler Thema bewerten Stil
Alt 01-18-2009, 03:02 AM   #1
thelock
Üye
 
thelock - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 64
Tecrübe Puanı: 38016
thelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond reputethelock has a reputation beyond repute
Standart Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti



Ilk çagin en ünlü sehirlerinden biri olan Efes, Küçük Menderes nehrinin sularini bosalttigi körfezin yakininda kurulmustur. Tarima elverisli topraklari, Dogu?ya açilan büyük ticaret yolu olusu, gerek putperestlik gerekse Hiristiyanlik döneminde çok önemli bir dini merkez olusu, tarihe büyük bir kent olarak geçmesini saglamistir. Ilim ve sanat Dünyasinda da adini duyurmus, ünlü kisiler yetistirmistir. Bunlar rüya tabircisi Ardemidotus, sair Callinos ve Hipponax, filozof Heraklitos, Ressam Parrhasius, gramer bilgini Zenodotos, hekim Soranos ve Rufus?tur. Efes?in tarihi M.Ö.6000?lere uzanmaktadir ki bunu, son yillarda Arvalya ve Çukuriçi höyüklerinde ele geçen buluntular ortaya çikarmistir.

Ayasuluk Tepesinde yapilan kazilarda burada Erken Tunç Çagindan günümüze kadar kesintisiz yerlesmenin varoldugunu göstermistir. Bu da eski Efes?in Ayasuluk tepesinde oldugunu, buranin Anadolu kavimleri ve Hititler tarafindan iskan edildigini ispatlamaktadir. Ayrica Hitit yazili metinlerinde Apasas olarak geçen kentin bu kent oldugu da kesinlesmistir. Antik yazarlar Strabon ve Pausinias, tarihçe Herodot, Efes?li sair Callinos gibi antik kaynaklar Efes?in Amazonlar tarafindan kurulduguna ve yerli halkin Karyalilar ve Leleglerden olustuguna isaret etmektedirler.

M.Ö.11 yüzyilda Atina Krali Kodros?un oglu Androklos, diger kolonistler gibi Anadolu?ya gelmis, Efes civarina yerlesmistir. Söylenceye göre; Androklos yeni bir sehir kurmak için yol çikmadan önce kahine danisir. Kahin ona sehri kuracagi yerin bir balik ve yaban domuzu tarafindan gösterilecegini söyler. Adamlariyla birlikte Anadolu kiyilarina adim adan Androklos yakaladiklari baliklari tavada pisirirken, tavadan firlayan bir baligin siçrattigi kivilcimlar çalilari tutusturur. Çalilarin arkasinda bulunan bir yaban domuzu alevlerden korkarak kaçmaya baslar. Bunu Andraklos kahinin söylediklerini hatirlar ve atina binerek yaban domuzunu takip eder ve onu öldürür ve yaban domuzunu öldürdügü yere kentini kurar. Bu söylence Hadriyan Tapinaginin frizlerinde betimlenmistir. Bu kabartmalarin orijinalleri ise Efes Müzesinde sergilenmektedir.

Helenler buraya geldiklerinde Anadolu?nun hemen hemen her yerinde oldugu gibi Ana Tanriça Kybele?yi bas tanri olarak buldular. Yerli halkla anlasabilmek için Artemis?i ana tanriçayla bir tutarak ayni yerde tapinmaya basladilar. Artemis Efes?te Anadolu?nun ana tanriçasi Kybele?nin yerini alarak bereket tanriçasi olmustur. M.Ö. 625 yilinda ilk Artemis tapinagi insa edilir. M.Ö. 7.yy?da kent Kimmerler?in istilasina ugrar ve Artemis Tapinagi yerle bir edilir. M.Ö. 560?da Lidyali?lar tarafindan Efes ele geçirilir ve kent Artemision çevresine tasinir. Bugün gezilen Efes Büyük Iskender?in generallerinden Lysimachos tarafindan Bülbül ve Panayir daglari arasindaki vadide M.Ö. 3.yy da kurulmustur. Kent Akdeniz?in önemli deniz ticaret merkezlerinden biri olmustur. M.Ö. 2.yy?da Romalilarin egemenligi altina giren Efes hizla gelismeye baslamis ve Roma Imparatorlugunun Küçük Asya?daki baskenti olarak M.S. 2.yy?la kadar en parlak dönemini yasamistir. O dönemde kentin nüfusu 250 bin?e ulasiyordu. Yasanan büyük depremler ve Bizans Döneminde Küçük Menderes?in getirdigi alüvyonlarla dolan limanin büyük bir bataklik olusturmasi ve sitma salgininin bas göstermesi sonucunda kent terk edilir. Efesliler kentin ilk kuruldugu Ayasuluk tepesine yerlesirler. 1304 yilinda Selçuklu?lar tarafindan ele geçirilen kent 1426 yilinda Osmanli topraklarina katilir. 1914 Ayasuluk adi Selçuk olarak degistirilmistir. 1957 yilinda Izmir?in ilçesi olmustur.

MAGNESIA KAPISI:

Kentin günümüze kadar korunan Magnesia kapisi çok tahrip görmüstür. Kapi büyük olasilikla imparator Vespasian (M.S.67-79) tarafindan insa ettirilmistir. Kapi Magnesia sehrine baktigi için bu adla anilmaktadir. Kazilarda ele geçen bir yazittan Artemison?dan baslayan tören yolunun Magnesia kapisindan tiyatroya ve oradan stadyumun dogu ucundaki Pion kapisindan geçerek yine Artemis tapinagina ulastigi anlasilmaktadir.

DOGU GYMNASIOMU:

Odeon?un dogusunda kalan çok iyi korunmus yapi kalintilari arastirmacilar tarafindan hamam olarak tanimlanmistir. M.S. 1. yüzyila tarihlenen söz konusu yapinin bir yazitta belirtildigi üzere Efes?li Sofist Fladius Damianus?un ve karisi Veda Faetrina tarafindan yaptirilmistir.

ODEON:

Zengin bir Efes?li olan Publis Vedius Antonius tarafindan M.S 150 yilinda yaptirilan Odeion tiyatro biçimli bir yapidir. Salonu 1400 kisilikti. Yaninda prytaneion ve önünde devlet agorasi oldugunu göz önünde tutarsak tiyatro gösterilerinin yani sira belediye meclisi olarak ta kullanildigini söyleyebiliriz. Orkestrasinda yagmur sularini akitacak oluklar bulunmamasindan üstünün kapali oldugu anlasilmaktadir.

DEVLET AGORASI:

M.S.1. yüzyilda insa edilen Devlet Agorasi 160m.x 73m. ölçülerindedir. Devlet Agorasinin altinda eski çaglara ait kalintilar da bulunmustur. M.S.1.yüzyilda devlet kontrolünde ticaretin yapildigi dini ve resmi törenlerin düzenlendigi Agora?da dört basamakla çikilan Efes?in ticaret borsasi gibi bir islevi olan bir bazilika da bulunmaktadir.

PRYTANEION: ( BELEDIYE SARAYI )

Prytaneion ( belediye binasi ) Hestia Sunagi ile birlikte sehrin kutsal alani olarak kullaniliyordu. Burada politik isler görüsülüp, kabuller yapiliyor önemli törenler ve sölenler düzenleniyordu. Sunagin üzerinde Kuretler tarafindan daima yakili tutulan kutsal bir ates bulunmaktaydi. Bina ilk olarak M.Ö. 3.yy?da insa edilmis olup bugün görülen kalintilar 1,yya?la aittir. Burada Artemis Ephesia heykellerine dokunulmamis ve bu iki güzel heykel günümüze kadar gelebilmistir. Bugün Efes Müzesi?nde sergilenen iki Artemis Heykeli bu yapi binada bulunmustur.

MEMMIUS ANITI:

Bir kitabeye göre diktatör Sulla?nin torunlarindan Memmius adina Geç Helenistik Dönemde insa edildigi düsünülmektedir. M.S.4.yy?da anitin kuzeybatisinda büyük bir çesme ilave edilmistir.

DOMITIAN TAPINAGI:

Efes?te bir imparator adina yapilmis ilk kutsal yapi Domitian tapinagidir. Efes?in en merkezi yerinde 50x100 m. tonozlu alt yapilar üstünde bir teras olusturularak insa edilmistir. Tapinaktan çok az kalinti bulunmaktadir . Kazilar sirasinda Imparator Domitian?in oldukça büyük bir heykeli bulunmustur. Heykelin bir insan büyüklügündeki ön kolu ve basi günümüzde Selçuk Efes Müzesi?nde sergilenmektedir.

KURETLER CADDESI:

Devlet Agorasi ile Celsus Kütüphanesi arasindaki yol Kuretler caddesidir. Sehrin idaresinde önemli rol oynayan ve her yil degisen alti üyeye sahip Kuretler ( dini liderler ) billiginin geçtigi yol oldugu için bu ismi almistir. Caddenin iki tarafinda bulunan sütunlarin gerisinde dükkanlar ve önünde Efes?in ünlü kisilerine ait heykeller yer almaktadir. Sehrin en büyük kanalizasyon sistemi mermerle kapli bu caddenin altindadir.

TRAJAN ÇESMESI:

Trajan çesmesi 5.20x11.90 m. ölçüsünde, önünde havuz bulunan iki katli bir çesmedir. Alt katta kompozit üst katta ise korinth düzeninde sütun basliklari kullanilmistir. Yapinin ortasindaki bölümde suyun havuza aktigi yerde imparator Trajan?in büyük heykeli duruyordu. Sular heykelin altindan çaglayanlar halinde büyük havuzun üzerine dökülüyordu. Trajan çesmesini süsleyen heykeller bugün Efes müzesinde bulunmaktadir.

SKOLASTIKA HAMAMLARI:

Panayir daginin güney bati etegindeki ana caddenin kösesindeki büyük hamam yapisi M.S.l.yy?da insa edilmis ve M.S.400 yillarinda heykeli odalardan birinde görülebilen Skolastikai adli Hiristiyan bir kadin tarafindan restore edilmistir. Üç katli ve bin kisi alabilecek kapasitedeki bu hamamin diger katlari dinlenme odalari, kütüphaneler ve eglene salonlarindan olusmaktaydi. Taban ve duvarlar mermer ve mozaiklerle kaplanmistir.

LATRINA:

Kentin genel tuvaleti olan bu yapinin ortasinda kare planli bir havuz, yanlarinda bir sira tuvalet tasi bulunmaktadir. Tuvalet taslarinin hemen önünde su kanali yer alir. Tabani mozaiklerle kaplidir

HADRIAN TAPINAGI:

Efes?in küçük ancak en göz alici eserlerinden olan Hadrian tapinagi bir Sella?dan ve Portiko?dan olusmaktadir. Sella?nin üstü tas tonozla örtülüydü. Yanlarda düz olan alinlik ve onun üzerindeki friz iki sütunun ortasinda bir kemer biçimi alir. Ortasi Tyche (kent tanriçasi) büstü ile süslü olan bu kemeri bugün yalniz iki uçtaki kalmis olan alinlik çevreliyordu. Hadrian tapinagi M.S.4.yy?da kismen yikilmis oldugundan restore edilmis ve bu sirada Portikonun iç duvarlarinin üstünü süsleyen 4 kabartma eklenmistir. Efes?in kurulus hikayesinin resmedildigi kabartmalarin asillari müzede bulunmaktadir. Sellada Imparator Hadrian?in heykeli bulunmaktadir. Tapinagin önünde duran ve dörtköse sütunlariyla dayanan dört kaide üstünde Roma imparatorlari Galerius Maximianus, Diocletianus ve Constantius Chlorus?un bronz heykelleri bulunuyordu.

YAMAÇ EVLER :

Bülbül Daginin yamaçlarinda Efes?li zenginlerin ikamet ettikleri belirtilen evler vardi. Yakin zamanda restore edilerek orijinal durumlarina biraz daha yaklasan bu evler, genis merdivenlerle caddeye dikey olarak açilmaktaydi. Iki veya üç katli olduklari bilinen evlerin duvarlari fresk ve yerler de mozaiklerle süslüdür. Tabanda isitma sistemi vardir. M.S.1.yy?da insa edilen evler daha sonraki yillarda bir çok degisiklikler yapilarak 7.yy?a kadar kullanilmistir.

ASK EVI:

Ilk insa devresi Imparator Trajan dönemine rastlamaktadir. Iki katli bir yapidir. Arkada tuvaletler ve Skolastika hamami ile ortak bir yapi olusturur.Bir yazittan ask evi oldugu anlasilan bölüm ile büyük bir tuvalet bu yapi toplulugunun ilk insa evresine dahil edilir (M.S.1.yy). Üst kattaki odalarin kizlara, alt kattaki odalarin ise konuklara ait oldugu düsünülmektedir. Ask Evinin bas salonunu mozaik döseli yemek odasi olusturuyordu. Yerde dört mevsimi simgeleyen bir mozaik bulunuyordu. Bu Ask Evi Pompeidekilerle karsilastirildiginda büyüklügüyle dikkati çekmektedir.

CELSUS KÜTÜPHANESI:

Efes?in önemli yapitlarindan biri de Celsus kütüphanesidir. 1970 yilinda onarim çalismalari baslatilmistir. 1978 yilinda onarim çalismalari kütüphanenin ön yüzünün ayaga kaldirilmasiyla tamamlanmistir. Kütüphane 9 basamakli bir merdivenle çikilan ve tonozlu bir alt yapinin olustugu platform üzerinde yükselir. Yan galeriden Celsius?un lahitinin bulundugu odaya geçilir.

Kütüphanede bulunan kitaplari nemden korumak için bina çift duvarla çevrilmistir. Bu duvarlar üzerinde bulunan dolaplarda yada raflarda rulolar ve ciltler halinde bir araya konulmus el yazmalari saklaniyordu. Aleksandria ve Bergama kütüphanelerinden sonra dönemin en büyük üçüncü kütüphanesidir.

Bu kütüphane M.S. 35 yilinda Asya Konsülü Julius Celsus Palemaeanus adina oglu Julius Aquila tarafindan yaptirilmistir. 60.90 x 16.72 ölçülerinde distan iki katli, içten tek bir salondan olusur. Roma Mimari özelliklerini tümüyle yansitan yapinin ön cephesinin dekorasyonu, devrinin en güzel örnekleri arasinda yer alir. Ön cephe sütunlari arasinda yer alan dört kadin heykeli ?akil?, ?kader?, ?ilim? ve ?erdem? ögelerini sembolize eder. Bugün bu heykellerin orijinalleri Viyana Müzesinde sergilenmektedir.

MAZEUS-MITHRIDATES KAPISI:

Celsus Kütüphanesi?nden Agora?ya geçisi saglar. Yanlarinda köle olarak bulunan ve daha sonra özgürlüklerini bagislayan Imparator Augustus ve ailesi adina bu iki esir tarafindan M.Ö. 4.-3. yilda yaptirilmistir.

TICARET AGORASI:

Efes?in ticaret Agora?si Helenistik dönemde kurulmustu. Agora?nin dört kenari stoalarla çevrilidir. Agora?nin Ion düzenindeki bati kapisindan ele geçen mimari parçalar Helenistik dönem stil özellikleri göstermektedir. Agoranin ortasinda Horologion yani bir su ve günes saati bulunmaktaydi. Çevrelerinde de yüzlerce heykel vardi. Bugün bu heykellerin yalnizca kaideleri ele geçmistir.

SERAPIS TAPINAGI

Agorada yer alan ve Hiristiyanlik döneminde kilise haline dönüstürülen Serapis tapinagi da yine Efes?in en ilginç yapilari arasinda yer almaktadir. Yapilan arastirmalar Misirli kolonistlerce yaptirilmis oldugu inancini artirmaktadir. Bugün tapinaga, agoranin güneybati kösesindeki bir merdivenle ulasilmaktadir. Tapinak Barok stil özelliklerini göstermektedir. Yikintilar arasinda Misir granitinden yapilmis bir heykel parçasinin bulunmasi ve bulunan yazitlarin birinde Misir kült ritüellerinden söz edilmesi bir baska yazitinda Serapis dinine girenlerden bahsetmesi nedeniyle, buranin Serapis Tapinagi oldugu düsüncesi kesinlik kazanmaktadir.

MERMER CADDE:

Mermer cadde, Efes Artemis tapinagindan baslayan önce Vedius Gymnasionu ve stadyumu geçerek tiyatronun batisi ile Agoranin dogusundan ilerleyen, kütüphanenin önünden doguya kivrilarak Devlet Agorasina çikan, arkasindan da Magnesia kapisindan itibaren kuzeye yönelip tekrar Artemis tapinagina varan kutsal bir yoldu. Bu yol ayni zamanda kentin ana caddesiydi. Atli arabalara ayrilmis bu caddede yayalar için yüksek bir platform yapilmistir. Caddenin altinda bir insanin girebilecegi büyüklükte gelismis bir kanalizasyon sistemi bulunmaktadir.

TIYATRO:

Efes?in iyi korunmus yapilarindan en büyügü ve en etkileyicisi tiyatrosudur. Ilk kez Helenistik dönemde insa edilen tiyatro M.S.1 ? 2. .yy?da aittir. Roma döneminde Imparator Claidus zamaninda genisletilmis ve Imparator Trajan?in döneminde de tamamlanmistir. Sahnenin ilk iki kati imparator Neron zamaninda yapilmistir. Üçüncü kat daha sonra eklenmistir. Tiyatro 24.000 kisiliktir. Izleyicilerin oturdugu kisim ( cavea ) üç diazomaliydi ve cavea?ya giris yanlardaki geçitlerden saglaniyordu. Tiyatro geç Roma Devrinde gladyatör dövüslerine de sahne olmustur.

St.Paul Hiristiyanligi yaymak için çiktigi yolculugu sirasinda Efes?e gelmis ve bu tiyatroda Efeslilere hitap etmek istemistir. Gümüsten Artemis heykelcikleri yapan Demetritus meslegini kaybedecegini düsünerek tiyatrodaki halki kiskirtmis ?Efes?in Artemis?i uludur? diye bagirmistir. Galeyana gelen halk St.Paul?ün üzerine yürümüstür, araya giren yetkililerin yardimi ile St. Paul Efes?i terk etmistir. Tiyatronun altinda bulunun çesme Helenistik döneme ait tek yapidir.

ARKADIANE CADDESI:

Ilk olarak Geç Helenistik devirde yapilmistir. Imparator Arcadius ( 395-408) zamaninda onarildigi için bu isimli anilmaktadir. 500 metre uzunlugunda ve 11 metre genisligindedir. Caddenin iki yaninda galeriler, dükkanlar bulunmaktaydi. Bu cadde bir tür tören caddesi olarak kullanilmaktaydi. Liman caddesi olarak da adlandirilan cadde geceleri aydinlatiliyordu.

Caddenin orta kisminda dört sütundan olusan bir anit bulunmaktadir. Bu sütunlarin üzerinde dört havarinin heykeli mevcuttu.

TIYATRO GYMNASIUMU:

Roma imparatorlugu döneminde M.S.2.yy basinda insa edilen tiyatro Gymnasion?un ancak palestrasi ortaya çikarilmistir. Burasi hem beden hareketlerinin yapildigi bir yer hem de küçük stadyum olarak islev görüyordu. Ayni zamanda Efes?in en büyük Gymnasiumudur.

LIMAN GYMNASIUMU VE HAMAMLARI:

Efes kentinin en büyük mimari toplulugu olan Liman Gymnasiomu ve hamamlarinin bugüne degin küçük bir bölümünün kazilmasina karsin ayakta bulunan kalintilari çok etkileyicidir. Gymnasion?un biri 90x90 metre , öteki 200x240 metre ölçüsünde olmak üzere iki palaestrasi, yani beden hareketlerinin yapildigi yeri vardi. Büyük palestra 13 çesit renkteki mermer plakalarla kaplanmistir. Küçük palestranin kuzeydeki salonunun imparator kültüne, güneydekinin de derslere ve toplantilara ayrilmis oldugu saptanmistir. M.S.4.yy?da yapilmis bir bronz atlet heykelinin güzel bir roma kopyasi güney salonda bulunmustur. Bu heykel halen Viyana müzesinde sergilenmektedir. Yapi toplulugunun hamam kisimlari da büyük kalintilar halinde ayakta durmaktadir. Yapi toplulugunun hamam kisimlari da M.S. 2. Yüzyilda insa edilmis olup, 4. yüzyilda Imparator Konstantinus II. zamaninda degisiklige ugradigindan ?Kostantinus Hamamlari? adiyla da anilmaktadir.

ÇIFTE KILISELERI (KONSÜL KILISESI) :

Bizans hamamlarinin karsisinda yer alan Çifte Kiliselerin Hristiyanlik dünyasi için son derece özel bir önemi vardir. 431-438 yillarinda konsül toplantisinin yapildigi kilise 265x29.5 m. boyutlarinda bir yapidir. M.S. 11. Yüzyilda Roma döneminde bir bazilikaya dönüsen yapi Meryem Ana?ya adanmis ilk kilisedir. Burada yapilan 3. Konsül toplantisinda Katolizmin dogmasi kararlari alinmistir. Bazilikanin M.S.4.yüzyilda kiliseye dönüstürülmesi esnasinda bati tarafina nefli bir yapi eklendigi ve bati girisinden sonra büyük bir antrium yer aldigi gözlenmektedir. Kilise kismina geçmek için tabani mozaikli bir nartexten geçilir. Vaftiz yerinin ortasin da vaftiz havuzu ve duvarlarinda haç figürleri bulunmaktadir.

M.S.7. yüzyilda kilisenin apsisinden açilan bir kapi ile ikinci bir kilise insa edilmis ve böylece kiliselerin adi ?? Çifte Kiliseler ?? olarak anilmaya baslamistir. Bu yeni açilan bölüm din adamlarinin ikametlerine ayrilan kisimlar bulunur.

STADYUM:

Vedius Gymnasionun güneyinde bulunan stadyum, her çesit törenlerin, atletik yarismalarin, araba kosularinin ve gladyatör dövüslerinin yapildigi yerdir. 200 x 30 metre boyutlarindaki yapi at nali seklinde insa edilmistir. Bugünkü Panayir daginin etekleri üzerinde oturma yerleri vardir. Oturma yerleri erken Hiristiyanlik döneminde Ayasuluk surunun yapilmasinda kullanildiklari için stadyum çok tahrip görmüstür. Stadyumun yalniz bati yönü gün isigina çikarilmistir.

VEDIUS GYMNASIUMU:

Efes?in önde gelen varlikli kisilerinden olan Publius Vedius M.S.150 tarihinde dostu ve hamisi imparator Antonius Pius ile tanriça Artemis adina yaptirmistir. . Bu yapi bir Gymnasium ve hamamin birlesmesiyle ortaya çikmistir. Yapi toplulugunun dogusunda yer alan Palaestra?nin propylonu güneydedir. Bu giris, zamaninda heykellerle süslüydü. Propylonun batisindaki uzun oda tuvalet olup buraya hem güneyden hem de batidan yani sokaktan girilebiliyordu.

ARTEMIS TAPINAGI:

Efes?teki Artemis Tapinagi dünyanin yedi harikasindan biri olarak bilinir. Artemision çok görkemli bir yapiydi. Tapinagin en büyük özelligi Helen dünyasinin antik çaginda mermerden yapilmis en büyük yapi olmasidir. Anitsal ölçüdeki ilk mimarlik eseri sayilmaktadir. Her ne kadar bugün o görkemli tapinagin yerinde bazi temel kalintilardan baska bir sey kalmamissa da kazi sirasinda ele geçen parçalardan yararlanilarak eserin rekonstrüksiyonunu çizme olanagi dogmustur. Helenler gelmeden önce Artemis Tapinaginin yeri yörenin halki tarafindan tapinilan Kybele?ye ait kutsal bir alandi. Arkaik Artemisionun altinda bulunmus olan güzel fildisi ve altin sanat eserlerinin birçogu Istanbul Arkeoloji Müzesinde korunmaktadir.

Ion dünyasi M.S. 6 yy?in ikinci yarisinda altin çagini yasadigindan tapinak Efesliler için artik küçük sayiliyordu. Girit?ten getirilen mimarlar tapinagi yeniden insa etmisler. Arkaik Artemision yüzyil boyunca görkemi ve güzelligiyle antik çagda bütün dikkatleri çekiyordu. Ancak Herostratos adli bir söhret düskünü, adini ölümsüzlestirmek için Büyük Iskender?in dogdugu yilda M.Ö.356 da tapinagi atese verdi. Agaçtan yapilmis olan tavan ve iç alinlik tamamen yandi. Bunun üzerine Efesliler tapinagi yeniden insa ettiler. Yeni Artemision?un üst yapisi Arkaik dönem yapisini bir benzeriydi. Paralar üzerindeki tasvirlerden anlasildigina göre yeni Artemision?un dar yüzlerinde birer alinligi vardir. Ayrica yapi Semerdam seklinde örtülüydü.

Strabon?a göre tapinak yedi kez yikilip yeniden insa ettirilmistir. Simdi tapinak kalintisi Helenistik döneme aittir. Selçuk Kusadasi yolu üzerinde bulunan tapinak 127 sütunluydu. Sunak yerine 13 basamak ile çikilmaktaydi. Tapinaktaki heykeller yarismalarda seçilerek konulmustu. Ayasuluk tepesi erken Hiristiyan, Bizans ve Selçuk devirleri süresince çok iyi bir kale ile savunulmustur. Halen ayakta bulunan sur erken Hiristiyanlik dönemde insa edilmistir. Daha sonra Selçuklular döneminde yeniden restore edilmistir. Kale duvarindaki ana giris kapisi Roma yapilarindan sökülen taslarla M.S.6yy da yapilmistir. Içinde yuvarlak kuleli bir camii, Bizanslilara ve Türklere ait birçok sarniç bulunmaktadir.















thelock isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

Facebook'ta Paylaş


Alt 01-18-2009, 03:06 AM   #2
Gaziosmanpaşa
Moderator
 
Gaziosmanpaşa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 534
Tecrübe Puanı: 313017
Gaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond reputeGaziosmanpaşa has a reputation beyond repute
Standart

elıne saglık
__________________
" Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var
Ben yumurtamı sana verdim, sen yumurtanı bana verdin
Senin bir yumurtan, benim bir yumurtam oldu.
Ama.. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var,
Ben bilgimi sana verdim, sen bilgini bana verdin.
Şimdi benim iki bilgim var, senin de iki bilgin var”
Gaziosmanpaşa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
Yok


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı



WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:53 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.