Go Back   DefineBurada.CoM > DEFİNECİYE GEREKLİ OLAN BİLGİLER > Definecilikte Tılsım-Cin Ve Tehlikeyi-Tuzağı Belirten İŞaretler
alan tarama | dedektör | toprak altı görüntüleme sistemleri

Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Thema bewerten Stil
Alt 09-06-2009, 12:57 AM   #11
hira_pc
Administrators
 
hira_pc - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 1.482
Tecrübe Puanı: 10
hira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond reputehira_pc has a reputation beyond repute
Standart

Alıntı:
murat_kafkas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
tılsım denilen şey kafada tahtası noksan olan kardeşlerimizin büsbütün hayal gücüdür.korktuğu zaman hayalinde olmayan varlıkları canlandırır korku sayesinde vucudun salgıladığı adranalin göze atki ederek hayalindeki varlığı canlıymış gibi görmesini sağlar.
murat_kafkas arakadasım şimdi hayal felan demişsin tamam hayalde canlandırma olur...
ama tılsım denilen olay farklıdır buna inanmayan bir kişi bence hiç bir dine mensup olmayan biridir lütfen yazdıklarım yanlıs anlasılmasınki bütün kitaplarda belirtilmiş bir olaydan bahsediyoruz burada birde peygamber efendimiz s.a.v. efendimiz belirtmiştir ey müslümanlar sihir tılsım büyü olayı vardır sakın olaki siz onları yapanlardan olmayın diye sorarım sana bu sözler yalanmıdır... veya kitaplarda belirtilenler yalanmıdır veya firavun ve musa a.s. mın yasadıkları yalanmıdır???
__________________
İnsan azap çekmez, Allah yazmayınca. Allah azap yazmaz, insan azmayınca
Müslüman Paranın Yanında da Müslüman Olabilendir...
Merhameti Olmayana, Merhamet Edilmez!!!" Hz. Muhammed (S.A.V)
hira_pc isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-06-2009, 02:00 AM   #12
DAYI
Tecrübeli Üye
 
DAYI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2009
Mesajlar: 2.103
Tecrübe Puanı: 593018
DAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond repute
Standart

Güzel kardeşim insan inancına saygı dumak gerekir, ama insanin inandıgı çin peri gibi hurefalar olunca çagımızda artık bu inançlar inanç olmaktan çıkmış artık toplumun agırlıklı bakış açısı mizah olarak algılamaktadır.Cin peri muska benzeri insan inancını ticarete döküp para kazananların artık toplum içinde algılanması ve dışlanması günümüzde gecerliligini koruyor.

Özellikle define konusunda siz bir yere bir şey koyduysanız vardır koymadıysanız yoktur bunuda siz ve allah bilir görür bu kadar basit ve nettir hal böyle oluncada defineyi cinler periler koruyor yok okumayla üflemeyle muska yazmayına define bulunacaksa okuyup üfleyip muska yazan cın çıkaran o defineyi gider çıkarır böyle hürefalarla ugrasıp bozuk parayla zaman gecirmez. Bu konuda bu konuyu irdelemek gerekiyor. umarım tüm arkadaşlar bu konuyu ildeler ortak bir noktada buluşuruz.

selamün aleyküm solmaz usta birinci parağrafta dediklerine aynen katılıyorum ve aynen senin gibi bende üfürükçü hocalara karşıyım ama gelelim ikinci parağrafa bu söylediklerinin tamamı kuranı kerimde var ve dahası hz. MUHAMMED gelene kadar 124 bin peygamber gelmiş kurana göre ve bu güne kadarda 124 milyon evliya gelmiş yani büyük din alimi dediğimiz kişiler ve hepside cinler vardır ve onlarda bizler gibi allahın yarattığı varlıklardır demişler hatta hz. SÜLEYMAN a.selam onları çalıştırmış ve her dediğini yaptırmış.. durum böyle olunca ya bunlara inanacağız yada haşa sana inanıp bunları inkar edeceğiz. sen olsan hangisini yapardın . kusura bakma biz bilimsel çalışalım diyoruz ama var olanıda inkar edelim demiyoruz bu güne kadar hiç bir semavi kitap ve allahın peygamberi onlar yoktur dememiş yani şimdi murat KAFKASLA SOLMAZ USTA YOK DEYİNCEMİ YOK OLACAKLAR . murat kafkasa cevap bile vermeğe gerek yok başkasına saygısı olmayana bizde saygı duymayız ona göre bizler kafadan zaten noksanız hepimizin birer tahtası noksan değilmi murat usta ... gerçekten teessüf ederim . ben seni akıllı ve saygılı olarak biliyordum yanılttın bizleri kötü söz sahibinindir diyelim ne yapalım fazlası bize yakışmaz DAYI

__________________
YAMUK AĞAÇTAN DÜZ BASTON ÇIKMIYOR EFENDİ ÖNCE SÖZLERİNİN ARKASINDA DİK DURMAYI ÖĞRENECEKSİN...
DAYI isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-06-2009, 02:58 PM   #13
SEYRANİ
Administrators
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 1.162
Tecrübe Puanı: 349017
SEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond reputeSEYRANİ has a reputation beyond repute
Standart

şimdi arkadaşlar yanlış anladıgınız kanaatindeyim muratı inançsız gibi görmeyin tılsım denilen olayın çogunu halüsülasyon oldugundan dem vurmuş murat da konuşma tabiri ile biraz kaba konuşur
__________________
https://www.facebook.com/groups/133566160037768/
SEYRANİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-06-2009, 10:20 PM   #14
bahadır4
Tecrübeli Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 135
Tecrübe Puanı: 6016
bahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond reputebahadır4 has a reputation beyond repute
Standart

s a netice değişmez. kaba konuşanada evvallah diyemeyiz kötü söz sahibinindir.
bahadır4 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-08-2009, 08:27 PM   #15
solmaz
Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 20
Tecrübe Puanı: 16016
solmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond repute
Standart

Güzel kardeşim insan inancına saygı dumak gerekir,

İnsan inancına saygı duymak gerekir diye başlayıp irdeledigim konuyu sadece define içinde algılayıp burada konunun define oldugunu bildigim için defineciler ve define içinde yorumladım. Define dışında algılamak yorumlak insan inancına saygısızlıktır. Hangi inança olursa olsun insan inancına saygı duymak gerekir.Tarihin akışında farklı inançlar yaşayan insanlar oluşturdukları toplumlarda yaşadıkları medeniyetlerde tapınaklar başta olmak her yere dokunulsada inanç yerlerine dokunmamışlardır.

İnaçlar farklı olsada insan oglunun ortak özelligi inançlarıdır.Bir yandan inandıgı şeye aşırı sevgi duyması diger yandan inanıp sevgi duydugu şeyden korkması insan oglunu ortak özelligidir.Burası define sitesi konuyu lütfen kişisel inançların dışında tutup sadece definecilik üzerinde algılamamız gerekiyor. Bunun dışında inançlar üzerinde yorum yapamak haddime düşmez. Saygılar.
solmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-09-2009, 12:51 AM   #16
DAYI
Tecrübeli Üye
 
DAYI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2009
Mesajlar: 2.103
Tecrübe Puanı: 593018
DAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond reputeDAYI has a reputation beyond repute
Standart

selamünaleyküm dostlar kusura bakmayın solmaz ustanın dediklerinden ben bişey anlamış değilim hadi muratın konuşma tarzı diyosunuz ustam güzel kardeşim biz kimsenin inancına saygısızlık etmiş değiliz durup dururken cinlere yok demek büyüye yok demek bizim işimiz değil sizler söylediniz bunu böyle şeylere inanmanın safsata olduğunu aklı başında olan insanların böyle şeylere inanmaması gerektiğini sizler söyleyerek bu kadar kişinin inancına saygısızlık eden sizlersiniz. bugüne kadar gelen bütün dinler cinlerin varlığını kabul eder sadece burda sizler safsata olduğunu söylüyorsunuz ve bütün dinlere hakaret ediyorsunuz ondan sonrada herkesin inancına saygı duymak gerekir kimsenin inancı yorum yapmak haddime düşmez deyip sıyrılmak pek doğru olmasa gerek saygılar DAYI
__________________
YAMUK AĞAÇTAN DÜZ BASTON ÇIKMIYOR EFENDİ ÖNCE SÖZLERİNİN ARKASINDA DİK DURMAYI ÖĞRENECEKSİN...
DAYI isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-10-2009, 12:15 AM   #17
solmaz
Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 20
Tecrübe Puanı: 16016
solmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond repute
Standart

Dostlar burası definecilik üzerine bilgi paylaşım sitesi definecilik dışında kişilerin inançları ile defineciligi bir birine katmaya gerek yoktur. Kişisel inançlarımızla definecilik olayını birbirinden ayırıp burada sadece define olayı içimde bunların yeri varmı yokmu onu irdeleyip dogru olanda buluşalım. saygılar.
solmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-10-2009, 01:45 AM   #18
ahmed
Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 44
Tecrübe Puanı: 9016
ahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond repute
Standart

NAS suresinin nüzul sebebi

"Rasulullah (s.a.v.)'a hizmet eden yahudi bir çocuk vardı. Yahudiler ona yaklaştılar ve ondan Rasulullah'ın baş tarağını ve tarağın dişlerinden bir miktar alıncaya kadar ayrılmadılar. O da onlan aldı ve onlara verdi. Onlar da Rasulullah (s.a.v.)'a sihir yaptılar.
Yahudi Lebib b. el-A'sam bu işi üzerine aldı. Sonra adına "Zervan" denilen Benî Zurayk Kuyusu'nda o sihri gizledi.
Bu sebeple Rasulullah (s.a.v.) hastalandı. Başının saçları yayıldı ve saçıldı. Bu, altı ay devam etti. Görülüyordu ki kadınlar O'na gidiyorlar, fakat O kadınlara gitmiyordu. Rasulullah (s.a.v.) erimeye başladı. Başma geleni de bilmiyordu.
Birgün uyurken ansızın O'na iki melek geldi. Birisi baş tarafına, diğeri de ayak tarafına oturdu. Baş tarafına oturan dedi ki:
"Bu adama ne oluyor?" Diğeri de:
"Tubbe yapıldı" dedi. Öbürü:
"Tubbe nedir?" diye sordu. Diğeri de:
"Sihirdir" dedi. Öbürü:
"O'na kim sihir yapmış?" dedi. Diğeri:
"Yahudi Lebib b. el-A'sam" diye cevap verdi. Sordu ki:
"Ne ile sihir yapmış?" O da:
"Saç tarağryla" dedi.
"O nerededir?" diye sordu. Diğeri:
"Zirvan Kuyusu'nda taşın altında hurma çiçeğinin kabuğuna sarılı.
Rasulullah (s.a.v.) uyandı ve buyurdu ki:
"Ey Aişe anladın mı? Allah Teala bana hastalığımı haber verdi." Sonra Ali, Zübeyr ve Ammar b. Yasir'i gönderdi. Bu kuyunun suyunu boşalttılar. Sanki su, bekletilmiş üzüm gibiydi. Sonra taşı kaldırdılar ve hurma çiçeğinin kabuğunu çıkardılar. Bir de baktılar ki, Rasulullah (s.a.v.)'ın tarağı ile tarağının diş*leri ve bir de o cuffede kendisinde on bir düğüm bulunan bağlanmış ve iğne ile birbirine geçirilip batırılmış bir ip var.
Bunun üzerine Allah Teala Muavizeteyn Sûreleri'ni indirdi. Rasulullah (s.a.v.) herbir âyeti okudukça bir düğüm çözüldü. Rasulullah (s.a.v.) rahatladı. Son düğümler de çözülünce Rasulullah (s.a.v.) sanki bağlandığı bir ip etrafından çözülmüş gibi rahatladı. Cebrail (a.s.) şöyle demeye başladı:
"Seni Allah'ın adıyla tedavi ediyorum. Sana eziyet veren her şeyden, hased edenden, nazar edenden, Allah sana şifa versin."
Bunun üzerine dediler ki:
"Ey Allah'ın Rasulü, habisin başını yaralım mı? Onu öldürelim mi?" Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Allah bana şifa verdi. İnsanlara şer dağıt*mayı hoş görmem." Bu davranış da Rasulullah (s.a.v.)'ın hilmindendir. (yumuşaklığındandır.)

TILSIM Definecilikte kemikleşen bu safsatayı bırakıp, aklımızı beynimizi kullanmamız, çalışmalarımızı bilisel gerçekler üzerine inşa etmemiz gerekir. Müslüman biri putperest gibi davranış sergilememelidir. Çalışmalı, her geçen gün çalışmalarını modernize etmeyi asli bir görev gibi kabul edip ve bu şekilde davranmalıdır. Definecilik ile Arkeoloji arasında amaç ve hedef bakımında fazla bir farklılık yoktur, modern bir defineci gidip aklın mantığın kabul etmediği bir takım safsatalarla uğraşmayacak, Arkeoloji biliminin ana temellerini, kural ve metotlarını kullanarak çalışmaya başlayacak ve aynı şekilde çalışmasını bitirecektir. Aksi halde, zaman, mali, iş gücü kaybı yanında tarihi belge niteliğindeki bir çok dokümanı tahrip etmenin ötesine geçmeyecektir.
Bu güne kadar İslam Dini bu tür bir inancı şiddetle ret etmiş, bu tür inanmaları 10 büyük günah arasında ifade etmiştir. Yine gelişen bilimsel veriler içerisinde kabul görmeyen, yine bilim dünyasında gerçekle, ciddiyetle alakası olmadığından şiddetle ret edilen konulardandır.

Anadolu kadınlarının (Nazar boncuğu) başlarına taktıkları metal süs eşyasına da tılsım denir. Baş süslemelerinde kullanılan tılsımın, kişiyi, nazar, iftira ve kötü ruhlardan koruduğuna inanılır (İbn Haldun, Mukaddime, çev. Z.K. Ugan Ankara, 1957, 111, 2 vd.). Tılsım gümüş, altın vb. değerli metallerden yapıldığı gibi, bunların taklitlerinden, mücevherlerden, deniz kabuklarından da olabilir. Tılsımın “Manî” inancıyla da ilişkisi bulunmaktadır. Anadolu folklorunda tılsım genellikle büyünün etkisini sağlayan araçları ifade eder. Define vb. gizli şeyleri bulmak, kapalı yerleri açmak için ehlinin bildiği sözlere veya vasıtalara da tılsım denir (Meydan Larousse, XIX, 11508). Bir başka inanış; bulaşıcı hastalıkların tesirini önlemek ve insanlarla hayvanların kötülüklerinden korkmamak için de tılsım yapılır (M.Z. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, 111, 494).

Tılsım, insanları koruduğuna veya uğur getirdiğine inanılan tabiat veya insan eseri olan nesnelerin tamamını içine alır. Tılsımları insanlar bizzat kendileri üzerlerinde taşıyabilecekleri gibi, tesirli olması istenen arazi, dam çatısı, vb. yerlerde de saklayabilirler. İnsan yapısı tılsımlar, daha çok hayvan veya eşyaların küçük modelleriyle, üzerinde dinî yazılar bulunan madalyonlar ve yazılı kâğıtlardan oluşur. Bazı metal ve muskaların tılsım için kullanıldığı da oldukça yaygın uygulamadır.

Batıl inanışa göre tılsımların etkili olabilmesi, tabiattaki bazı güçlerle ilişki kurulmasına ve uğurlu bir zamanda dinî törenle yapılmasına bağlıdır Buna örnek; Antik Yunan ve Roma tapınaklarını gösterebiliriz. Tılsımdan medet ummanın mazisi oldukça eskilere gitmektedir. Papirüslerin incelenmesi Eski Mısır’da 75 kadar tılsımın mevcut olduğunu ortaya çıkarmıştır. Eski Mısır’da “Doğan Güneş” tılsımının, ölümden sonra yeniden dirilmeyi sağladığına inanılmıştır. Yine eski Mısır’da ölüyle birlikte gömülen “Menat” tılsımının, ölüyü tanrısal koruma altına aldığına kesin gözüyle bakılmıştır.

Hristiyanlık dünyasında da tılsımın çeşitli şekilleriyle kullanıldığı bilinmektedir. Bu kullanım, din adamlarının asırlar süren mücadelelerine rağmen hâlâ tam olarak önlenebilmiş değildir. Hristiyan halkın birtakım bâtıl inançlarından da kaynaklanan tılsım inancı, sihir, büyük ve efsunla beslenmektedir.

Yahudilikte uygulanan tılsım çeşitleri Hristiyanlık’tan çok daha yaygındır. Bunun nedeni, geç dönem Kabalacılarının tılsıma büyük ilgi göstermeleridir. Bundan dolayı tılsım hazırlamak hahamların görevleri arasında yer almıştır. Nitekim, lohusaya zarar verdiğine inanılan Lilit’ten korumak için doğum odasına tılsımlı eşyalar asılması, yahudi toplumlarında hâlâ yaygın bir gelenek olarak varlığını sürdürmektedir (Ana Britannica, XX, 619).

Bazı değişik şekiller göstermekle beraber tılsım hemen her toplumda vardır. Eski Bâbil, Asur ve Persler’de tılsım bir teknik olarak uygulanmıştır. İslâm dışındaki bütün bâtıl ve muharref dinlerin tören ve âyinlerinde her zaman tılsımdan izler bulmak mümkündür. Birçok tarihçi ve sosyolog tılsımı, bâtıl ve muharref dinlerin bir parçası gibi ele almıştır. Tılsımla ilgili yazılı tarih öncesi bilgiler noksan olmakla beraber, Yunan ve Mısır papirüslerindeki bilgiler oldukça doyurucudur.

Türk toplumlarında tılsım ve tılsıma benzer uygulamaların mazisi İslâm öncesine kadar uzanır. İslâm’dan sonraki dönemlerde ise eski İran, Mezopotamya ve Mısır kültürlerinin tesiriyle tılsım az da olsa varlığını sürdürmüştür (Dinler Tarihi Ansiklopedisi, İstanbul, 1976, III, 606). Cahiliye dönemi Araplarında fal okları atmak, çeşitli anlamlara gelen taşlar dikmek, yıldızlara bakarak mana çıkarmak, birtakım kareler içinde harf veya rakamlar yazarak tılsım yapmak oldukça yaygın bir uygulama idi.

Anadolu’da tılsım ve tılsıma benzer uygulamalar, Hristiyanlık, eski putperest dinler ve komşu kültürlerin tesiriyle âdetâ kurumlaşmış, büyücülükle içiçe yürümüştür.

İslâm tılsım yapılmasını da, tılsıma inanılmasını da yasaklamış, medet umarak onu meslek edinmeyi şiddetle reddetmiştir. Ayrıca İslâm, tılsımın mucize ve keramete benzetilmemesine özen göstermiş, onu müşrik ve kâfirlere özgü bir faaliyet olarak değerlendirmiştir. İslâm’a göre tılsım, Allah’tan gelen bilgilere dayanmaz. Kur’an-ı Kerîm, tılsım ve ona benzer faaliyetleri bâtıl ve şeytan işi saymış (el-Âraf, 7/102), sâhir sözüyle de büyü ve tılsım yapanları kastetmiştir (el-Âraf, 7/109, 113; et-Tûr, 52/15; el-Hicr, 99/14-15). Hz. Muhammed’e gelen ilâhî vahye inanmayanlar ona sihirbaz, büyücü ve tılsımcı iftirasında bulunmuş ve sözlerini de sihir saymışlardır (el-Müddessir, 74/24).

Hz. Peygamber, yedi büyük günahtan birincisinin Allah’a şirk koşmak olduğunu açıklamış, ikincisi de “sihir ve tılsımla ilgilenmektir” buyurmuştur.

Kur’an-ı Kerîm ve Hadis-i Şerif’ler, Allah’ın iradesi dışında hiç bir kimsenin, hiç bir kimseye fayda veya zarar vermeyeceğini defalarca vurgulamış, tılsım yapan kişide olağanüstü bir güç bulunduğuna inanmayı kesinlikle reddetmiştir (el-Mâide, 5/90; Tâhâ, 20/69)

Yukarıdaki açıklamalarla birlikte tılsım olağan bir güç olmayıp, bir eşyayı korumak amacı ile yapılan koruyucu, saklama ve kamufle tabakası olarak kabul edersek olaya definecilik açısında bilimsel bir yaklaşım içinde olunur. Yani tuzak düzeneği, şaşırmaca yapılar, işaretler şifrelemeler gibi düşünmek aklın ve bilimsel bir gerçek olacaktır aksi halde bu inançla yaşamak sağlık, maddi ve manevi kayıplar içinde olacağımızı aklımızda çıkartmamak gerekir.

BANA GÖRE GERÇEKLERİ ANLATAN BU YAZIYI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM .SAYGILARIMLA.
ahmed isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-10-2009, 09:43 PM   #19
solmaz
Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 20
Tecrübe Puanı: 16016
solmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond reputesolmaz has a reputation beyond repute
Standart

Aslında çok güzel bir başlık açılmıştı. konu defineciligi yakından ilgilendiriyordu. Bu konuyu sadece definecilik içinde irdelememiz gerekirken definecilik dışında kişisel inanclara yönlendirilmesi kişisel inançların defineciligin içinde algılanması konudan uzaklaştımızı gösteriyor. Bu nedenle definecilik bilgileri paylaşmamız gerekirken Dini bilgiler paylaşmaya konuyu yönlendirdik. Bu nedenle definecilik sitesinde bu durumu algılamayı kişisel görüş olarak dogru bulmuyorum.Size İyi günler. hoşca kalın.
solmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Alt 09-11-2009, 01:32 AM   #20
ahmed
Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 44
Tecrübe Puanı: 9016
ahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond reputeahmed has a reputation beyond repute
Standart

yukardaki dini bilgileri verme nedenim büyü ve tılsımı bir birinden ayırmamız gerektigini düşündügüm içindir.

eski yabancı tarihi filimleri seyrederken dikkat edersek zaman zaman seni lanetliyorum diye tabirler kullanırlar .
antik dönemde de buna benzer ölünün defnedilmesi durumunda tılsım sembollerini mezarların yanlarına yaparak sözde tılsımlama yaparlardı.
halen günümüzde nazar boncugu ,at nalı ,şeb muska gibi şeylerin yapılması gibi.

tılsım olayı günümüzde kasıtlı çıkarılmış gerçekle ilgisi olmayan tamamen hayal ürünü bir şeydir .40,50 senedir bu işi yapanlar .yıllarını kazıya adamış arkeologlar neden tılsımla karşılaşmıyorlar diye düşünmek gerekmezmi.

bilmeyerek kimseyi üzdüm veya aynlış anlaşılmaya sebep oldumsa özür dilerim .saygılarımla.
ahmed isimli Üye şimdilik offline konumundadır  

Konu Kapatılmıştır


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı



WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:23 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.