|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
05-19-2009, 10:49 AM | #1 |
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 1.148
Tecrübe Puanı: 438018 |
kastamonu hakkında küçük bi bilgi:)
arkadaşlar belki biliyorsunuzdur ama inanıyorumki bazı arkadaşlarımız bilmiyordum belkide kastamonun ne kadar tarihi bi yer olduklarını onun için kısa bi bilgi vermek istedim
Kastamonu tabiî güzellikleri, târihî eserleri ve orman varlığı yönünden zengindir. Târihî eserlerin çoğu Osmanlı ve Selçuklu devrine âittir. Kastamonu Kalesi: Eski bir kaledir. 112 m yükseklikteki bir tepe üzerinde Bizanslılar döneminde yapılmıştır. Sağlam olan iç kalenin temelleri Bizans yapısı, üst bölümü Candaroğulları döneminde yapılmıştır. Selçuklu veOsmanlı dönemlerinde tâmir görmüştür. 23 Kasım 1943 zelzelesinde çok zarara uğramıştır. Kale içinde türbeler, sarnıç, kaya mezarları ve tünel vardır. Atabey Câmii: Aynı isimle anılan mahallededir. 1273’te Çobanoğulları döneminde yapılmıştır. Kastamonu’nun en eski câmiidir. Kapıdan mihrâba doğru uzanan ahşap sütunlar sebebiyle halk arasında “40 Direkli” diye bilinir. Kesme taştan kısa minâresi Selçuklu mîmârîsi özelliğini taşır. İbn-i Neccar Câmii: 1353’te İbn-i Neccar adıyla bilinen Muradoğlu Hacı Nusret tarafından yaptırıldığı, kitâbesinde yazmaktadır. 1943 zelzelesinde büyük hasar görmüştür. Ahşap kapısı ağaç oymacılığının nâdide eserlerindendir. Halil Bey Câmii: Emir İsmâiloğlu Halil Bey tarafından 1363’te yaptırılmıştır. Merkez ilçeye bağlı Kemah köyündedir. Ahşap tavanını süsleyen motifler çok güzeldir. İsmâil Bey Külliyesi: Candaroğulları beylerinden İsmâil Bey tarafından 1451’de yaptırılmıştır. Külliye câmi, medrese ve türbeden meydana gelmiştir. Yakub Ağa Külliyesi: Alamescit Mahallesindedir. 1547’de Kânûnî Sultan Süleyman Hanın kilercibaşısı Yakub Ağa tarafından yaptırılmıştır. Külliye medrese, câmi ve imâretten meydana gelmiştir. Nasrullah Câmii: 1506’da Osmanlılar döneminde Yakupoğlu Nasrullah Kâdı tarafından yaptırılmıştır. Kastamonu’da Osmanlılar devrinde yapılan ilk câmi olup, ilin en büyük câmiidir. Çeşitli dönemlerde gördüğü tamirâtlar yüzünden o günkü özelliğini kaybetmiştir. Sinan Bey Câmii: 1571’de Sinan Bey tarafından yaptırılmıştır. Çelebi Mahallesindedir. Ahşab kapısının kabartma ve aynaları çok güzeldir. Şeyh Şaban-ı Velî Câmii: 1580’de Sultan Üçüncü Murâd Hanın hocası Şücâüddîn Efendi tarafından yaptırılmıştır. Günümüze kadar gördüğü tâmirler yüzünden ilk günkü özelliğini kaybetmiştir. Abdurrahmân Paşa Câmii: Tosya ilçesindedir. 1584’te Maraşlı Abdurrahmân Paşa tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mîmârî özelliğinin izlerini taşır. Kâsım Bey Câmii: Taşköprü ilçesine bağlı Çaycevher köyündedir. Yapı malzemesi Anadolu beylikleri özelliğini taşırsa da, plan yönünden Selçuklu mîmârîsi tarzında yapılmıştır. Hoca Şemseddîn Câmii: Küre ilçesinde Câmi-i Kebîr mahallesindedir. 1473’te Hoca Şemseddîn tarafından yaptırılmıştır. İlk yapılış şeklini günümüze kadar korumuştur. Küre-i Hadid Câmii: Araç ilçesine bağlı Küre-i Hadid köyündedir. Kitâbesinde 1451’de Candaroğlu İsmâil Bey tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Münire Medresesi: Nasrullah Câmiinin güneyindedir. 1746’da Reis-ül-Küttâb Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. 21 odadan meydana gelmiştir. Urgan Hanı: Nasrullah Câmii yanındadır. 1748’de Reîs-ül-Küttâb Hacı Mustafa Efendi yaptırmıştır. İsmâil Bey Hanı: Attarlar çarşısındadır. Kuzey ve güneyde iki kapısı vardır. 1972’de Vakıflar Genel Müdürlüğünce tâmir ettirilmiştir. Yılanlı Şifâhane: Küpceğiz Mahallesindedir. İlin en eski yapısıdır. Kitâbesinde 1272’de Muiniddin Süleymân Pervâne’nin oğlu Ali Bey tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Taştan oyulmuş cümle kapısı nefis bir sanat eseridir. Nasrullah Köprüsü: Karaomak Deresi üzerindedir. Nasrullah Câmiini karşı yakaya bağlar. 1506’da Nasrullah kâdı yaptırmıştır. Günümüzde sâdece iki gözü kalmıştır. Pompeipolis kalıntıları: Roma İmparatorluğu’nun meşhur kumandanlarından Pompeipolis’in kurduğu ve kendi ismini verdiği kent, Taşköprü ilçesinin Zımbıllı Tepesinde ortaya çıkarılmıştır. Mesire yerleri: Kastamonu tabiî güzellikler bakımından oldukça zengin bir ilimizdir. Ilgaz Dağı ve Millî Parkı: İl merkezine 45 km uzaklıkta, Ilgaz Dağı üzerindedir. Çankırı-Kastamonu karayolu parkın içinden geçmektedir. Zengin bitki örtüsü, bol ve soğuk suları ve yabanî av hayvanları bakımından çok zengindir. Acı (Acık) Maslak: İl merkezine 3 km uzaklıkta âdetâ şehir ile bitişik bir mesîre yeridir. Çam ormanları ile kaplıdır. Püryan kebabı meşhurdur. Kâdı Dağı: Kastamonu-Çankırı karayolu üzerinde, il merkezine 12 km uzaklıkta güzel bir mesire yeridir. Soğuk pınarları meşhurdur. Kanlıgöl: Kastamonu-Araç karayolu üzerinde il merkezine 24 km uzaklıkta çam ormanlarıyla kaplı bir mesîre yeridir. Soğuksu: Kastamonu-Çankırı karayolu üzerinde il merkezine 40 km uzaklıkta bir mesîre yeridir. Yaralıgöz: Kastamonu-Devrekâni-Çatalzeytin karayolu üzerinde il merkezine 35 km uzaklıkta bir mesîre yeridir. Üçoluklar: Tosya ilçesine 3 km uzaklıkta olup, çam ağaçları ve soğuk suları ile orman içinde güzel bir mesîre yeridir. Karşıyaka: Azdavay ilçesine 10 km uzaklıkta bir dinlenme yeridir. Yeşilyuva: Bozkurt ilçesi yakınlarında orman içi mesîre yeridir. Kestane, çam ve gürgen ağaçları ile meydana gelen bitki örtüsü görülmeye değerdir. Dipsizgöl: Tosya’ya 18 km uzaklıkta orman içi bir dinlenme yeridir. 500 m2lik krater gölü mevcuttur.
__________________ |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
05-19-2009, 09:21 PM | #2 |
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 1.162
Tecrübe Puanı: 349018 |
emre pastırma resmide koysaydın
kastamonu pastırması bayagı meşurmuş diye duydum
__________________
https://www.facebook.com/groups/133566160037768/ |
05-19-2009, 10:11 PM | #3 |
Üye
Üyelik tarihi: Apr 2009
Mesajlar: 57
Tecrübe Puanı: 14016 |
bizimki karakaçandan yapılmıyo seyrani kardeş
|
05-19-2009, 10:37 PM | #4 |
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 1.148
Tecrübe Puanı: 438018 |
seyrani abi çok istediğinden pastırmayı da koyacam söz
__________________ |
05-19-2009, 11:53 PM | #5 |
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 1.148
Tecrübe Puanı: 438018 |
yoğun istek üzerine yapılmıştır seyrani abi:)
SEYRANİ ABİ SANA SÖZ VERDİM VE KONUYU AÇTIM
ARKADAŞLAR SÖZÜM ŞUYDU "PASTIRMA" TANITACAM SEYRANİ ABİM İÇİN PASTIRMANIN KISACA ÖZGEÇMİŞİ Orta çağda yaşayan Romalılardan Avrupa’ya akın eden Hun Türklerinin pastırmayı bir yiyecek maddesi olarak kullandıklarını öğreniyoruz yine Romalı bir yazar olan Waber Baldamus, Antalyalı Amianus MS 273-275 yıllarında yazmış olduğu eserinde Türklerin et ürünleri ile ilgili yiyecek alışkanlıklarından bahsettiği bildirilmektedir.Bugün bile Macar müzelerinde sergilemekte olan Hunlara ait iki cepli eyerlerinden öğreniyoruz ki kurumuş etler atın baldırına ve vücuduna değmemektedir. Orta Asya’dan batıya akın eden Türk Hun süvarilerinin eyerlerinin çantalarını dolduran kuru et konservesi,Anadolu’ya gelerek yerleşen Oğuz Türklerin de pastırmacılığın bulunması ve günümüze kadar gelmesi bugün Orta Asya bozkırlarında yaşayan göçebe Türklerin sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu,kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları bu sanatın orta Asya dan geldiğini göstermektedir.Hayvanlarının iyi şekilde ıslah etmiş ve bir çok yeni ırklar meydana getirmiş olan Türkler hiç şüphesiz ki bunlarında etinden en iyi şekilde istifade etmesini bilen insanlardır.Kayseri’de Pastırmacılık ise Orta Asya dan gelen Türklerin etkisiyle başlamış ve zamanla daha da gelişmiştir 1611-1682 yılları arasında yaşamış olan ünlü Seyyah Evliya Çelebi,Seyahatname isimli eserinde “..lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve miskli (güzel kokulu)et sucuğu bir tarafta yoktur.” diye belirtmektedir.
__________________ |
05-19-2009, 11:54 PM | #6 |
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 1.148
Tecrübe Puanı: 438018 |
bide anlamlı bi metin koyalımda tam olsun :D
* PASTIRMA
Şu beş bahrattır bizce mûteber Çemen, tarçın, kimyon, sarımsak, biber LOKMAN’ın ruhundan getirir haber Eti, tuzu cemi tümü pastırma Bunlar macun olur kıvama girer Usta bunu etin yüzüne sürer Satışa arz olur kıymete biner Dilde destan olur gezer pastırma Tarihin bilen yok uzun aşama Baharatı iştah verir yaşama Kahvaltıda Ağa, Beye, Paşama Eşe dosta ikram olur pastırma Kimyanın ilminden terbiye alır Uzun müddet cerde asılı kalır Yüzüme baktıkça canımı alır Kış günleri hekim olur pastırma Kuşgömünden olur bunun âlâsı Yumurtayla olur güzel tavası Bağdaş kurup seni yesem doyası Çemenlerin iştah açar pastırma Allı gelin gibi vitrinin süsü Olursa etleri, ah birde besi Mübareğin pek hoş olur pidesi Lezzetine doyum olmaz pastırma seyrani abi ben sözümü tuttum pastırmayı koydum ama güzel bişi ha
__________________ |
05-20-2009, 08:41 PM | #7 |
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 1.162
Tecrübe Puanı: 349018 |
emre pastırma resmini koydunda şimdide can pastırma çekti
oda benden olsun köye gidip geleyimde size pastırma ziyafeti çekeyim
__________________
https://www.facebook.com/groups/133566160037768/ |
05-20-2009, 10:03 PM | #8 |
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 1.148
Tecrübe Puanı: 438018 |
tmm abi git gel de hayırlısıyla ondan sonra yeriz
__________________ |
Etiketler |
Yok |
|
|