Go Back   DefineBurada.CoM > EŞKİYA BELGELERİ VE BELGELERDE ADI GECEN MEVKİLER > Eşkiya Belgeleri
alan tarama | dedektör | toprak altı görüntüleme sistemleri

Cevapla
 
Seçenekler Thema bewerten Stil
Alt 04-24-2009, 12:33 AM   #1
ilkim111
Tecrübeli Üye
 
ilkim111 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2008
Mesajlar: 412
Tecrübe Puanı: 590016
ilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond reputeilkim111 has a reputation beyond repute
Standart Osmanlı Arşivinden Karadeniz Eşkiyası

Osmanlı Arşivinden Karadeniz Eşkiyası 1

Mevcut yasalara aykırı hareketle toplum düzenini bozmaya yönelik yarı organize grupların faaliyetleri eşkıyalık olarak tabir edilmiştir. Şüphesiz, Osmanlı Devleti 1856- 1869 yılları arasında Trabzon Vilayeti haricindeki diğer vilayetler bünyesinde de eşkıyalık meselesi ile meşgul olmuştur. Eşkıyalığın oluşumu zuhur ettiği yörenin sosyo-ekonomik ve idari özelliklerine göre değişiklik arz etmektedir. Sosyal açıdan etnik ve dini yapının oluşturduğu harmoni devletin buhran dönemlerinde zaman zaman zedelenmiş ve doğal olarak sosyal yapının zengin bir çeşitlilik arz ettiği yörelerde suç grafiği yükselmiştir.

Ekonomik buhran dönemleri de eşkıyalık suçunun oluşumuna zemin hazırlayan etmenler arasında yer almaktadır. Ticaret yollarının değişimi, taşımacılıkta meydana gelen teknik yeniliklerin işsiz bıraktığı meslek mensuplarının ekonomik çöküşü ve iklime bağlı tarım ve hay-vancılık sektöründe meydana gelen ekonomik kötü gidişat dönemleri eşkıyalık faaliyetlerinin temelinde yatan bir diğer unsur olarak ele alınabilir. İdari yapıda meydana gelen değişimlerin oluşturduğu otorite boşluğu ve devletin kontrol mekanizmasındaki zafiyeti, yeni suç unsurlarına uygun ortamı sağlamaktadır.

Hukuki yapılanmada beliren aksaklıklar da eşkıyalık faaliyetlerine cazip bir ortam sunabilmektedir. Eşkıyalık suçuna verilen cezaların ağırlığı doğal olarak eşkıyalık faaliyeti gösteren kanun kaçaklarının yakalanması ve teslim olması konularında daha çetin bir mücadeleyi zorunlu kalmaktadır.

1858 tarihinde Yürürlüğe giren "Ceza Kanunu" şeri%27 hukukun gereği olarak uygulanan kısas ve diyet usulünü kısmen kaldırmış ve hukuki açıdan eşkıyaların, teslim olduktan sonra yargılanmaları daha ılımlı hale gelmiştir.

Bununla birlikte daha sonraki yıllarda müsademe sonucu ele geçirilen eşkıyaların idamı uygulamasına devam edilmiştir.

Trabzon Vilayeti % 27'sinde meydana gelen eşkıyalık faaliyetlerinin temelinde yatan sebeplerin tespiti yörenin sosyal yapısını oluşturan unsurların birlikteliğindeki oluşumu da meydana çıkaracaktır. 1856-1869 yılları arasında Trabzon Vilayeti % 27'sini tesiri altına alan siyasi, ekonomik,sosyal ve idari değişimler yörede meydana gelen eşkıyalık faaliyetlerinin sebep ve niteliklerini belirlemek amacıyla incelenecektir. Trabzon Vilayeti, Kırım Savaşı döneminde, yörede meydana gelen statüko değişikliklerinden ekonomik ve sosyal açıdan etkilenmiştir.

Karadeniz yöresinden Kırım Savaşı % 27'sine iştirak eden asker mevcudu hala bir muamma olmakla birlikte, yöreden savaşa iştirak eden askerlerin akibiyeti diğer bölgelerden savaşa gidip sağ olarak dönenlerden farklı olmadıkları tahmin edilmektedir. Örneğin, 1854 Kırım Savaşı % 27'sinde devletin yanında yer alan Zeybekler, savaş sonrası, ekonomik bunalımın artış göstermesi nedeniyle bulundukları yörelerde eşkıyalık faaliyetlerinin artışını hızlandırmışlardır. 1860 yılı % 27'lerde Kırım Savaşı % 27'sinden dönen zeybeklerin Ege bölgesinden geçen ticaret kervanlarına baskın düzenlemeye başladıkları ve yöre ekonomisini asayişsizlik nedeniyle buhrana sürükledikleri belirtilmektedir. Karadeniz yöresinde, Kırım Savaşı yıllarında, Ege Bölgesi % 27'sinde meydana gelen eşkıyalıkla ilgili gelişmelere suç artış grafiği açısından, benzer gelişmelerin mevcudiyetini öne sürmek mümkündür. Kırım Savaşı esnasında 1855 tarihinde İngiliz komutanı William komutasındaki Kars % 27'sinin Ruslarca işgali Kafkaslarda Rus mevcudiyetini pekiştirmiş ve yöredeki Müslüman halkın kitleler halinde Osmanlı sınırlarına göçünü hızlandırmıştır. Kafkaslarda baskıcı sistemini devam ettiren Rus işgali 1859 yılında Şeyh Şamil % 27'sinin esir düşmesiyle Kırım ve Kafkasya % 27'sinde bulunan Müslüman toplulukların Osmanlı % 27'sine sığınmalarına neden olmuştur. 1855-1865 yıllarında yoğunlaşan Kafkas ve Kırım halklarının göçü, 1866-1876 arasında da münferit olarak devam etti. Kafkas ve Kırım yörelerinden göçen halkın ilk yerleşim merkezleri

Kaynakça

1- Meclis-i Vâlâ % 27'sinde, sancak ve eyalet meclislerinde çözüme bağlanamayan suçların yargılanması kapsamında ele alınan suçlar adam öldürme, hırsızlık ve eşkıyalık şeklinde belirlenmiştir. Anlaşılacağı üzere eşkıyalık adam öldürme ve hırsızlığın ötesinde bir suç unsuru olarak ele alınmaktadır. Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri % 27'sinin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, T.T.K.B., Ankara 1991, s.190. 1829 yılında Yunan Krallığı % 27'sinin kuruluşu ile birlikte Ege ve Marmara yörelerinde bulunan Rum halkın devlet aleyhtarı faaliyetlerinde artış tespit edilmektedir. Bu tarihlerdeRum vatandaşlarının serbestçe Batı Anadolu % 27'sinde seyahatleri casusluk yaparak halkı isyana teşvik etme endişesi nedeni ile yasaklanmıştır. •.. Ahalinin asayişini sağlamak ve kimliği meçhul kişilerin gelişi güzel her tarafta dolaşmalarını önlemek için herkesin mürur tezkeresi bulundurması hususunda çıkarılan nizamnamenin herkese hatta yabancılara da duyurulmasına dair kaime-i scnaverin, BOA , BEO, Mektubi KalemiKataloğu (A.MKT.UM), Nr.21/97, 1260 H.

2- Tanzimat, Islahat Fermanı gibi uygulamalar ve mahalli idarecilerin görev değişimleri idari açıdan kaynaklanan otorite boşluğunu da gündeme getirmiştir. Örneğin, Erbaa Kazası idarecisinin halka yapmış olduğu zulüm neticesinde halkın idareye karşı hoşnutsuzluğu ve şikayetleri neticesinde kaymakamın Anapa%27ya sürgün edildiği belirlenmiştir. DDA, Cevdet Dahiliyye, Nr.11400, Erbaa Voyvodasının 1234 R. tarihinde sürgüne tabi tutulduğunu bildirir hüküm.

3- 9 Ağustos 1858 yılında "Ceza Kanunname-i Hümayunu" adı altında daha kapsamlı yeni bir kanun yürürlüğe konuldu. 1810 tarihli Fransız ceza kanunu esas alınarak hazırlanan yeni kanun i Temmuz 1926 yılına kadar yürürlükte kaldı. Musa Çadırcı, a.g.e, s.206.

4- 1858 tarihli Ceza Kanunu ile, şer%27i hukukun vaz%27 ettiği cezai hükümler hukuken değilse bile, fiilen kaldırmak niyeti ile hareket etmiştir ..... şahsa karşı işlenen suçların cezaları olan kısas ve diyet cezaları dışında kalan diğer had cezalarını fiilen rafa kaldırarak uygulama dışı bırakmıştır. Halil Cin, "Tanzimat Döneminde Osmanlı Hukuku ve Yargılama Usulleri", 150. Yılında Tanzimat, Ankara 1992, s.12.

5- Yalova%27da iki Fransız kadını dağa kaldıran eşkıyalar rehineler karşılığında fidye istemiştir. Eşkiya üyeleri daha sonra yakalanarak idam edilmiştir. DDA, Yıldız Tasnifi, Sadaret Hususi, Maruzat Evrakı, (Y.A.Hus). Nr.355/39, 7.2.1314 Rumi (R.)

6- Kırım Harbi (1853-1856) yıllarında Karadeniz yöresinin haricinde bazı bölgelerde de buhranlar meydana gelmiştir. Örneğin, 1853 tarihinde Aydın Vilayeti%27nden Kırım Savaşı%27na 45.000 asker gönderilmiş ve savaş sonrası geri dönebilenlerin çoğunun sakat olması Aydın yöresindeki tarım uğraşısını sekteye uğratmıştır. Orhan Kurmuş, Emperyalizmin Türkiye%27ye Girişi, Savaş Yayınları, Ankara 1982,s.74.


Osmanlı Arşivinden Karadeniz Eşkiyası 2

Trabzon Vilayeti sınırları olmuş ve Vilayetin milletler mozaiği mahiyeti yeni ilavelerle zenginleşmiştir. Trabzon yöresinde Kırım Savaşı sonrasında, ekonomik değişim de halkı etkilemiştir. Devletin ekonomik yapısında meydana gelen buhranlar doğal olarak halktan alınmakta olan vergilerin artışına da zemin hazırlamıştır. xıx. yüzyıl, ekonomik sebeplerden ötürü artış gösteren vergilerin affedilmesi doğrultusunda devlete yapılan müracaatlar hususunda gönderilen belgeler açısından oldukça zengindir. 1843 yılında Sivas Vilayeti dahilinde olmasına rağmen daha çok Karadeniz coğrafyası içerisinde yer alan Tokat Sancağı%27na bağlı bulunan Tozkili nahiyesi halkından olan Rum ve Ermenilerin ağırlaşan vergileri hususunda Maliye Nezareti%27ne gönderilen arzuhallerde, vergi miktarının düşürülmesine ve biriken vergi borçlarının affedilmesine dair talepler yer almaktadır.

185l tarihli bir diğer belgede Lazistan Sancağı halkının ağırlaşan vergi yükümlülükleri sebebiyle Rusya%27ya iltica ettikleri ancak, politik mülteci sayılmadıkları için Rus makamları tarafından Osmanlı%27ya iade edildiklerinden bahsedilmektedir.

Kırım Savaşı sonrasında Kafkas yörelerinden başlayan göç hareketi buralardaki nüfus kesafetini azaltmış ve Rusya%27nın konsolos ve Ortodoks Papazlar vasıtasıyla Kuzey Anadolu%27da yaptığı propagandalarla Ermeni ve Rum Osmanlı vatandaşlar Kafkaslarda Müslümanların boşalttığı bölgelere yerleştirilmeye çalışılmıştır.

l860%27lı yıllarda Trabzon, Gümüşhane ve Sinop yörelerinde meskun bulunan Osmanlı vatandaşı Ermeni ve Rumlar devletin arttırdığı vergiler nedeniyle çareyi Rusya%27ya göç etmede bulmuşlardır. Örneğin 1862 tarihinde Trabzon ve Karahisar-ı Şarki taraflarından 450 kadar hrıstiyan hanesi artan vergi ve toplumsal baskı nedeniyle Rusya%27ya göç etmeye karar vermişlerledir.

Ancak, Rusya%27nın Osmanlı hrıstiyan göçmen halkını kıraç arazilere yerleştirmesi ve kötü yaşam şartları nedeniyle hrıstiyan halk Osmanlı Devleti%27ne geri dönmüştür. Osmanlı Devleti%27nin geri gelenlere bıraktıkları arazilerini iade etmesi ve yerli halkın muhalefetine rağmen arka çıkması gayr-ı Müslim halkın yöredeki mevcudiyetini devam ettirmesine zemin hazırlamıştır.

Karadeniz bölgesinin ekonomik açıdan kötü gidişatının temel sebebi yörede meydana gelen siyasal mücadelelerle yakından ilgilidir. 1774%27te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Karadeniz ticaret ve deniz taşımacılığında Osmanlı tekeline son vermiştir. Rusya%27ya verilen ticari ayrıcalıklar kısa süre sonra diğer Avrupa devletlerine de uygulandı. İlk olarak I784%27de Avusturya, ardından I799%27da İngiltere ve 1802%27de Fransa, Karadeniz sularını, ticari olarak, kullanma hakkını elde ettiler. Böylelikle Müslümanlar ticaretteki egemen konumlarını Rus kıyı kentlerinde yerleşmiş Osmanlı Rum tüccarlara terk etmek zorunda kaldılar.

I830%27lu yıllarda Doğu-Anadolu yöresinde ve Osmanlı-İran sınırında yerleşmiş bulunan Kürt aşiretleri Trabzon-Tebriz kervanlarına verdikleri baskınlarla Trabzon ticaretine darbe indirmekte ve Karadeniz ekonomisini bloke etmekteydiler.

Doğu-Anadolu yöresindeki eşkıyalığın oluşum nedeni Fahrettin Tızlak tarafından yöreden elde edilen değerli Madenlere ve bu Madenlerin ekonomik değerlerinin cazibesine dayandırılmaktadır.

Robert Anhegger ve Neşet Çağatay%27ın da savundukları bu tezin doğruluk payı yöredeki eşkıyalık olaylarını izahta oldukça yüksektir.

Ancak, yörenin coğrafi açıdan ticari avantajları da göz ardı edilmemelidir. Örneğin, 1834 yılında 680 deve yükü Avrupa ticaret eşyasından oluşan bir kervanın 452 deve yükü eşyası eşkıyalar tarafından Trabzon-Tebriz güzergahında çalındı. Erzurum Valisi soyguncuların yakalanması için gayret sarf ettiyse de başarılı olamadı. Karadeniz ekonomisi ve ticareti, İran pazarına giden güzergahta yer alan bölgelerin asayişinden de etkilenmekte idi. Asayişsizlik ortamı doğal olarak ticari faaliyetleri aksatmakta ve Trabzon%27un ticaret hacminin gerilemesine neden olmaktaydı..

Kaynakça

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (DDA), Bilb-ı A%27Ii Evrak Odası (DEO), Sildaret Divan-ı Mektiibi Kalemi (A.DVN.MKT.), Nr.8/18, i259. iO.i2., "Maliye Nazırı%27na arzuhal". DDA, trade Hariciyye, Nr.3973, i9 Muharrem 1268, Lazistan Mutasarrıfı tarafından gönderilen" Tezkire-i Senaveri".

Nedim İpek, "Canik Sancağı%27nın Nüfusuna Dair Bir Değerlendirme", O.M.Ü.E.F.D,S.IO, Samsun 1997, s.156. DDA, irade Meclis-i Vala, Nr.21649, 26 Cemazielevvel 1279, "Tczkirc-i Senavcri".

BOA, İrade Meclis-i Vala, Nr. 21649,26 Cemazielevvel 1279, ( Giresun%27un Köknarlı nahiyesinden göçen Rum halkın fındık bahçelerine el koyan yerli halk göçmenlerin geri dönmeleri üzerine gasbeddikleri araziyi eski sahiplerine iade etmekte tereddüd gösterince devlet müdahale etmiş ve araziler sahiplerine teslim edilmiştir.) "Layiha".

A.Üner Turgay, "Trabzon", Doğu Akdeniz%27de Liman Kentleri, T.V.Y. yay., İstanbul1994, çev. Gül Çağalı Güven, ss.46-47. A.Üner Turgay, a.g.m. , s.49.
Fahrettin Tızlak, "XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısı ile XIX. Yüzyılın ilk Yarısında Yukarı Fırat Havzasında Eşkiyalık Hareketleri", Belleten , cilt.LVII, 5.220, (Aralık 1993), Ankara 1994, T.T.K.B., s.755.

Bkz. Robert Anhegger, Beitrage Zur Geschichte des Bergbaus im Osmanischen Reich i Europaische Turkei, Bd. l. İstanbul, 1943, s.42.; Neşet Çağatay, Osmanlı Devleti%27nde Maden İşletme Hukuku, Ankara Üniversitesi Dil vc Tarih Coğrafya Fakültesi,Basılmamış Doktora tezi, Ankara 1942, s.42.


Osmanlı Arşivinden Karadeniz Eşkiyası-3

1830 %27lu yıllarda teknolojinin kolaylaştırdığı yeni ulaşım ve nakliyat vasıtalarının devreye girmesi de Karadeniz ticari ve ekonomik hayatını olumsuz yönde etkilemiştir. 1836 tarihinde ilk olarak bir İngiliz şirketine ait olan ilk buharlı gemi İstanbul-Samsun- Trabzon hattında çalışmaya başlamıştır. 1837 yılında aynı hatta kurulan bir Osmanlı buharlı gemi şirketi faaliyete başladı. Kısa bir süre sonra da, Avusturyalı, Fransız ve Rus şirketleri de Trabzon hattını işletmeye açtılar.

(1) Bu durum buharlı gemilerle rekabet edemeyen yelkenli gemilere sahip yöre halkını etkiledi. Yelkenli gemilerin sahiplerinin çoğunlukla Rum olması, yöre halkının tepkisinin de sınırlı kalması sonucunu doğurdu. Hükümetin yöre yelkencileri için köklü çözüm getirmede kayıtsız kalışı yelkenli gemi sahiplerini yalnız bıraktı. Kırım Savaşı akabinde Rum yelkenli gemi sahipleri, Rusya%27nın hakimiyetindeki Karadeniz%27in kuzey kıyılarındaki küçük limanlar arasında Rus bandırasıyla tahıl taşımacılığı yaparak bir müddet daha varlıklarını devam ettirdiler. Ancak, sonraki yıllarda ekonomik buhran ve vapurlu gemilerle rekabette çaresiz kalan yelkenli sahipleri Yunan bandırası altında Ege Adaları ile İzmir ve Selanik arasında nakliyeciliğe devam ettiler. Böylece ekonominin tesiri altına aldığı yöre Rumlarından denizcilikle uğraşanların önemli bir kısmı yerleşim mıntıkalarını değiştirdiler. Müslüman yelkenli sahipleri az sayıda olmaları nedeniyle yöredeki varlıklarını hiçte kârlı olmayan kömür, kereste ve kum gibi nakliyat sahalarında devam ettirdiler.

(2) Kırım Savaşı öncesi 1838%27de İngiltere ile yapılan ticaret antlaşması İngiliz tüccarlarına uygun gümrük imkanları sununca, Osmanlı hükümetinin tarım ürünleri üzerindeki tekeli kalkmış oldu. İç bölgesi küçük olan Trabzon%27da bu gelişmelerin yerel ihracat üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Ancak, bazı Osmanlı limanları, örneğin iç bölgesinin ürünlerinin doğal bir Çıkış noktası olan Samsun, son derece yoğun bir tarım ürünleri ticaretine sahip oldu.

(3) Böylelikle Orta-Karadeniz yöresi gelir açısından cazip hale gelen tarımcılık sayesinde ekonomik açıdan buhranlı dönemlerden, kıtlık yılları haric, uzak kaldı. 1846%27dan sonra İngiltere, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin ticareti kısıtlayıcı tahıl yasalarını kaldırması üzerine, Avrupa%27nın Samsun%27a ve mısır üreten bölgelerine yönelik ilgisi daha da yoğunlaştı ve ihracat hacminin artışına neden oldu.

(4) 1860%27lı yıllarda Trabzon Limanı%27nın ihracat hacmi gerilerken Samsun, Giresun Rize gibi mısır ve tahıl tarımının verimli olduğu yörelerde ki limanlar ticaret gelirlerini arttırarak yöre ekonomisini ayakta tuttular.

(5) 1855 Kırım Savaşı , suni olarak Trabzon ticaretini canlandırdı. 1856 yılında Rus limanlarına uygulanan ambargo nedeniyle Avrupa mallarının uğrak yeri Trabzon Limanı olmuştu. Savaştan sonra 1856 ve 1860 yılları arasında Trabzon%27un yıllık ihracat ve ithalatı artış kaydetti.

(6) Ancak, Kırım Savaşı%27nın Trabzon yöresine sağladığı avantajlar savaş sonrasında yabancı elçiliklerin diplomatik faaliyetleri nedeniyle kaybedilmeye başlandı. Hükümet ilk olarak 1861%27de İngiltere ve Fransa%27yla, ardından 1861 ve 1862 yıllarında Avusturya, Rusya, Belçika, İtalya, İspanya, Danimarka, Prusya ve A.B.D. ile ticaret düzenlemelerini daha da serbestleştiren anlaşmalar imzaladı. 1869%27da açılan Süveyş Kanalı Hindistan%27la bağlantıyı kurmuş ve Hindistan üzerinden Çıkıp Trabzon%27a ulaşan ticaret yolunun stratejik önemini sona erdirmişti.Trabzon, İran pazarının sunduğu imkanlardan yararlanmakla yetinmek mecburiyetinde bırakılıyordu. Ancak, Rusların Avrupa-İran transit ticaretinin< yönünü kendi topraklarına çevirme çabası, Poti ve Tiflis arasındaki demiryolunun 1872 sonlarında tamamlanmasıyla doruğa ulaştı. Rus hükümetinin ve Hazar Denizi%27nde işleyen Rus gemilerinin desteğiyle, Tiflis Demiryolu şirketi İranlı tüccarlara ihracat için daha ucuz ulaşım imkanı sağlayarak, gemilerle Avrupa%27ya gönderilecek ihraç mallarını Tiflis yoluyla Pot i Limanı%27na çekmeyi başardı.

(7) Ekonomik açıdan, 1854 Kırım harbi sonrasında, 1869 yılındaki Süveyş Kanalı%27nın Karadeniz ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen, 1872 senesine kadar bir buhran döneminden söz etmek mümkün gözükmemektedir. Hatta 1847 Avrupa tahıl ihracatını kısıtlayıcı yasal müeyyideler ortadan kalkınca yöre ekonomisi genel itibariyle canlanmış ve kıtlık dönemleri haricinde ekonomik zenginliğini sürdürmüştür. Kısacası ekonomik açıdan yöre halkını etkileyen en önemli unsur hükümetin arttırdığı vergiler olmuştur. Vergilerin artışındaki en büyük etken Kırım Savaşı%27nın arttırdığı askeri harcamalar oluşturmuştur.

Kaynakça

1. a.g.m., S.55.
2. a.g.m., s.59.
3. a.g.m.,5.55-56.
4. Emine Kıray, Osmanlı%27da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar, İletişim Yayınlan, 15-İs tanbuI1993,55.72-73.
5. A.ÜnerTurgay a.g.
6. a.g.m.,5.57-58.
7. a.g.m., s. 60-61.
ilkim111 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

Facebook'ta Paylaş


Cevapla

Etiketler
Yok


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı



WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:54 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.