Konu: İzmit
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-26-2010, 01:16 AM   #255
aslan6641
Tecrübeli Üye
 
aslan6641 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 1.120
Tecrübe Puanı: 65016
aslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond repute
Standart

Akpınar, Tufanbeyli

Konumu

Akpınar, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı olarak Kafkasya'dan göç eden Abazalar tarafından kurulmuş bir köydür.

Tarihçesi

Köyün resmi kuruluş tarihi 1877'dir. Köyün yerleşimcileri, 1864 Büyük Kafkas Sürgünü sürecinde Kafkasya'daki Gum Louwkıt adlı Abaza köyünden ayrılmışlardır. Bu yolla göç eden kafilenin bir bölümü Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Osmaniye köyünü, oradan da Çekerek ilçesindeki Fuadiye ve Çayırözü köyleriyle Aydıncık ilçesine bağlı Ağıllı köylerini kurmuş; kalanların bir bölümü Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Altıkesek köyünün temellerini atarken yoluna devam edenler ise Akpınar köyünün kurucuları olmuşlardır. Akpınar köyünün ilk yerleşimcilerinin Kafkasya'dan çıkıp bu köyün bulunduğu yere gelmeleri yaklaşık beş senelik bir süreçte gerçekleşmiştir.

Akpınarlı thamadalardan Enver Ateşman'a göre köyün bulunduğu araziye sonbaharda gelen ilk yerleşimciler, kışı komşu köy Yamanlı'da ailelere misafir olarak geçirmişler ve ilkbaharda Taşlıtepe mevkisine ahşap barakalar inşa ederek yerleşmişler. Ancak sıcaklarla birlikte sivrisinek ve salgın hastalıklara ek olarak Tufanbeyli ilçesiyle Pınarlar eski adı hastane köyü sakinleriyle yaşanan sorunlar eklenince yerleştikleri bölgeyi de değiştirerek bugünkü Akpınar köyünü kurmuşlardır.

Akpınar'ın kuruluşuna öncülük eden aileler Habat, Kopsirgen, Canımbey ve Laklardır. Köy, on yıl öncesine kadar Aşağı mahalle ve Yukarı mahalle olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Ancak yapılaşma sonucu bu iki mahalle bugün birleşmiştir. Anlatılanlara göre köyün ilk yerleşimcilerinin bugün bulunulan mevkiye hareketleri esnasında Habat sülalesinden bir yaşlının kağnısının bozulması üzerine Habatlar ve arkalarından gelen bazı aileler o an oldukları yeri beğenerek mesken tutmuşlar ve Aşağı mahalle'yi oluştururlarken diğerleri biraz daha ilerideki Yukarı mahalleyi kurmuşlardır.

Akpınar, kurulduğu dönemden başlayarak Osmanlı Devleti'ne ve devamında Türkiye Cumhuriyeti'ne insan gücü ve yönetici kadro bakımlarından katkılarda bulunmuştur. Rusların sürgünüyle anavatanlarını terkedere Anadolu topraklarına geleme durumunda kalan Kafkas milletinin Türkiye'ye bir yük değil, aksine kazanç olduğunu göstermesi bakımından bu katkılar önemlidir.

Köyün kuruluşunda yer alan sülaleler:

* Aşağı Mahalle: Habat,Kopsirgen, Kas, Acbek, Lak, Gırcın, Canımbey, Psınan, Candar, Napşı,Nalgoy
* Yukarı Mahalle: Tseykhua, Aysan, Muradın, Cguatan, Yaş, Uçğuna, Kalmık, Şak

Köye zamanla yerleşen yabancı aileler de olmuştur. 1951'de Bulgaristan'dan göç eden kafileyle gelen 4 göçmen aile geçici olarak köye yerleşmiştir. Akpınar'da Abaza ailelerin yanısıra Hatıkhuay kökenli bir aile de yer almaktadır.

Nüfusu

Köyün kuruluşundaki nüfus 85 hane ve 400 kişi iken Akpınar köyünde bugün 201 hane bulunmaktadır. Köy dışında yaşayan Akpınarlı aile sayısı 250 civarındadır. Köyün nüfusu, bugün itibariyle yaklaşık 2670 kişidir.

Sosyo-ekonomik durum

Köyde okuma-yazma oranı % 100'e yakındır. Üniversite eğitimi alan genç nüfusun oranı da üst düzeydedir. İlkokul, Yukarı mahallede cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak hizmet vermiştir. Aşağı Mahalle'deki ilkokul ise 1963 tarihinde açılmıştır. Aşağı mahalledeki cami 1990 yılında inşa edilirken 1904'da ise Yukarı Mahalle'de yeni bir cami yapılmıştır.

Köyün yol, su, elektrik ve sağlık gibi altyapı sorunlarının yok denebilecek seviyede olmasına rağmen çeşitli nedenlerle köyden kente göç etme dalgasından Akpınar köyü de nasibini almıştır. Genç nüfusun öğrenim yahut ekonomik nedenlerine ek olarak şehirde yaşama arzusu, bölgenin eğitim görmüş insanlara altyapı olarak cevap verememesi gibi sebeplerle Akpınar köyü de şehre göç vermeye devam etmektedir. Bu yolla köy dışında yaşayan Akpınarlı nüfus, 1000 kişiye ulaşmıştır.

Köyün ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarım ürünleri olarak çoğunlukla buğday, arpa, nohut, fasulye ve pancar ekimi yapılmaktadır. Bunların dışında özellikle son dönemlerde patates ekimi ve meyve yetiştiriciliği de önem kazanmıştır. Sulama amaçlı yapılmış bir göletten yararlanılarak Akpınar arazilerinin büyük bölümünde sulu tarım yapılabilmektedir. Köyde yaklaşık 10 yıl öncesine kadar Bünyan tarzı ipek halı dokumacılığı da bir diğer geçim vasıtası olarak değerlendirilmekteydi.

Civardaki diğer Kafkas kökenli köyler

Tufanbeyli ilçesine bağlı Polatpınar ve İğdebeli köyleri Abaza'dır. Kayapınar ve Koçcağız köyleri ise Kabardeydir. Civardaki bir diğer Kabardey köy de Sarız ilçesine bağlı Karakoyun'dur. Akpınar köyü Polatpınar ile 11 km, İğdebeli ile 15 km, Kayapınar ile 14 km, Koçcağız ile 7 km mesafede bulunmaktadır. Bunların dışında Pınarbaşı ve Göksun ilçelerindeki diğer Çerkes köyleri de dahil olmak üzere komşu Kafkas kökenli köyler arasında kız alıp verme ilişkileri bulunmaktadır. Akpınarlılar arasında yabancılarla yapılan evlilikler sınırlıdır.

Kültürel durum

Diğer birçok Kafkas köyünün aksine Akpınar köyünde anadil günümüze kadar getirilmiştir. Köyde Abazaca'nın Aşuwa aksanı büyük oranda konuşulmaktadır. Düğünler Abaza örf ve adetlerine göre yapılmaktadır.

Son zamanlarda gerek ana dilde gerekse örf ver adetler alanında asimilasyonun etkisi görülmeye başlamıştır. Baskı ve eziyet nedeniyle uzun ve yorucu bir süreçte gerçekleşen bir sürgünden sonra anayurtlarına elveda diyerek bu topraklara gelen ve burada da adeta bir süre ölüm-kalım savaşı veren insanların adaptasyon sorunlarının doğal bir sonucu olan asimilasyon ortamında öz kültürü devam ettirmek her geçen gün zorlaşmaktadır. Sözkonusu olumsuz gidişatın etkisini kırmak için elbirliğiyle gayret göstermek, kendisini sorumluluk üstlenmeye hazır hisseden herkes tarafından bir görev olarak algılanmalıdır. Her senenin Agustos ayinin ilk haftasinda Geleneksel olarak AYZZARA-ABADIRRAyapilmaktadir.Turkiyenin ve Avrupanin Degisik bolgelerine dagilan Akpinarlilar bu Geleneksel toplantida bir araya gelmektedirler.
aslan6641 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla