|
|
Seçenekler | Thema bewerten | Stil |
10-20-2011, 11:58 PM | #1 |
Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 25
Tecrübe Puanı: 57014 |
Mısır Hiyeroglif Yazısı
Mısır Hiyeroglif Yazısı Eski Mısır medeniyeti, Mezopotamya'da aynı tarihlerde kurulmuş şehir devletleriyle birlikte, tarihin en eski uygarlıklarından biri ve döneminin en ileri sosyal düzenine sahip organize devleti olarak bilinir. Milattan önce 3000'ler civarında yazıyı bulup kullanmaları, Nil nehrinden faydalanmaları ve ülkenin doğal yapısı sayesinde dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korunmuş olmaları Mısırlılar'ın sahip oldukları medeniyetin ilerlemesine büyük katkıda bulunmuştu. Mısırlıların sahip oldukları medeniyet, yaşadıkları olaylar hakkındaki bilgileri eski Mısır yazısı olan hiyerogliflerden öğrenmek mümkündür. 18. yüzyıla dek Eski Mısır dilinde yazılmış kitabeler ve yazılar okunamıyordu. Eski Mısır dili hiyeroglifti ve çağlar boyunca bu dil varlığını sürdürmüştü. Fakat milattan sonra 2. ve milattan sonra 3. yüzyılda Hıristiyanlığın yayılması ve kültürel etkisiyle Mısır, dinini olduğu gibi dilini de unuttu; yazılarda hiyeroglif kullanımı azaldı ve sona erdi. Hiyeroglif yazısının kullanıldığı bilinen en son tarih MS 394 yılına ait bir kitabedir. Bundan sonra bu dil unutuldu ve bu dilde yazılmış yazıları okuyabilen ve anlayabilen kimse kalmadı. Ta ki bundan yaklaşık iki yüzyıl öncesine dek. Eski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen, Milattan önce 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik (hiyeroglifin el yazısı şekli) ve Yunanca. Yunanca metnin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı çözülmeye çalışıldı. Tabletin tüm çözümü, Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamlandı. Böylece unutulan bir dil ve bu dilin anlattığı tarih aydınlanmış oldu. Hiyeroglif Yazısındaki Üstün Teknik Gizemli, bilinmeyenli çizgiler, resimler, taslaklar, işaretler, şifreler, insanlar, hayvanlar, masal yaratıkları, bitkiler, meyveler, araçlar, elbise parçaları, örgüler, silahlar, geometrik şekiller, dalgalı çizgiler ve alevler. Bunlar tahtalar, taşlar ve sayısız papirüsler üzerinde bulunurlar. Tapınak duvarlarında, mezar odalarında, anı levhalarında, tabutların, çekmecelerin üzerinde bulunurlar. Mısırlılar eski ulusların yazmayı en çok sevenlerindendir. Hiyeroglif Nasıl Yazılıp Okunurdu? Mısır yazısı, çoğu nesnelerin resimleri olduğundan, rahatlıkla ayırt edilebilen 700'den fazla işaretten oluşmuştu. Her bir işaret ,özel bir nesneyi, belli bir sesi temsil ediyordu. Hiyeroglif yazısı soldan sağa ya da aşağıdan yukarıya yazılabilirdi. Hayvanların ya da insanların yüzleri sola dönükse soldan sağa,sağa dönükse sağdan sola okunurdu. Hiyeroglif, tek sesli fonetik karakterlerden ve iki ya da üç sesli harflerden oluşur. Ayrıca bir kelimeyi simgeleyen “logograf” adlı harfler de vardır. Konuşma dilinde olmasına rağmen hiyerogliflerde sesli harf neredeyse hiç kullanılmaz. Örneğin, “mesela” yerine “msl” yazılıdır. “Örneğin” yerine ise “rnğn” yazılmaz, çünkü kelimeler sesli harfle başlıyorsa o sesli harf de yazılır. Bir de yazılacak kelime sesli harfler kullanılmayınca başka bir kelime ile karışıyorsa. Hiyeroglifleri yazanlar ve okuyanlar daha küçük birer çocukken sırf bu iş için yıllarca eğitilirlermiş. Kız çocukların yazı yazmasına izin verilmezmiş. Yazı yazmayı bilenler büyük bir saygı görürler, şereflerine heykelleri yapılır, evlerin duvarlarına resimleri çizilirmiş. Ne İle Yazılırdı? Yazıcılar ,mürekkep ve fırça kullanarak papirus denen sazlardan yapılmış özel bir çeşit kağıda yazı yazarlardı. Ayrıca ostraka olarak bilinen kırık çömlek parçalarının üzerine de yazarlardı. Mısır hiyeroglif yazısı son derece karmaşıktı.Yazıcı adı verilen kimseler,okumak ve yazmak için özel olarak eğitilmişlerdi.Bu becerileri onlara güç ve saygınlık kazandırıyordu. Yazıcılar tapınaklarda ya da devlet yönetiminde iyi işlere girebiliyorlardı. Çoğunluk vergi de ödemiyordu. Daha sonraları Mısırlılar,hiyeroglif yazısının daha kolay bir uyarlaması olan 2 türlü steno yazı geliştirmişlerdir. Hiyeroglif yazısı ise, tapınaklardaki ve kamusal yapılardaki kayıtlarda kalmıştı. Mısırlılar,bir yazı biçimi bulan en eski uluslardan biridir. Onların "alfabeleri" bizim bugün kullandığımız gibi harflerden değil, resim ve işaretlerden oluşmuştu. Mısır yazısına "kutsal yazı" anlamına gelen hiyoroglif adı verilirdi.Bu isim Mısırlıların, yazı yazma yetilerinin onlara ilim Tanrısı Tot tarafından verildiğine inanıyor olmalarından kaynaklanıyordu. Firavun adları kartuş adı verilen oval bir çerçevenin içine yazılırdı. ROSETTA TAŞI Rosetta Taşı ya da Reşid Taşı, Mısır'da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir Fransız askeri tarafından bulunmuş, yine Mısır'da Fransızlar tarafından kurulmuş olan Enstitüye gönderilmiştir. Taş, belli başlı üç Mısır tapınağına gönderilmek amacıyla ve üç dilde yazılmış. Bu diller: Demotik (Mısır'da halkın kullandığı dil), Hiyeroglif ve Antik Yunanca. Böylece Mısır halkı ile Mısır asilleri ve Yunanlılar bu antlaşmayı rahatlıkla okuyabilmişlerdir. Yüzyıllar boyunca çözülemeyen bir sır olarak kalan Hiyeroglif, Napolyon'un 1798 yılındaki Mısır Seferi sırasında bulunan bu taşın yardımıyla çözülmüştür. Eski Mısır yazıları çözülmeden önce arkeologlar, Hiyerogliflerin Mısır'ın tufan'dan önceki yaşamına ait şekiller olduğunu düşünürlerdi. M.Ö. 196 yılında yazıldığı tahmin edilen bu taş adını bulunduğu Reşit (Rosetta) kasabasından almaktadır. Ağırlığı 760 kg dan daha fazla ve 114 cm uzunluğunda, 72 cm genişliğinde, 28 cm kalınlığındaki bu taş granit ya da siyah bazalttan yapılmıştır. Büyük İskender'in Mısır'ı fethinden sonra hüküm sürmeye başlayan Ptolemaios Hanedanı'nın hükümdarlarından biri tarafından yazdırılmıştır. O güne kadar okunamamış Demotik ve Hiyeroglif alfabelerinin yanı sıra, okunabilen Yunanca bir metnin de aynı taş üzerinde bulunması ile tek bir metnin üç ayrı dilde yazılmış olduğu görüşü pek çok araştırmacının ilgisini çekmiştir. Taşın ve dolayısıyla Hiyeroglifin sırrını çözen araştırmacı, 1822 yılında, eski Mısır yazılarının güncel koptik diline benzediğini ortaya koyan araştırmacı Jean-Francois Champollion olmuştur. Yazıtın Yunanca kısmını Hiyerogliflerle kıyaslayan Champollion'a Demotik alfabesini 1914 yılında çözen İngiliz Thomas Young'ın çalışmaları da yardımcı olmuştur. Eski Mısır'a ait yazıların çözülmesi ile birlikte Egyptology diye adlandırılan Eski Mısır bilimi doğmuş ve geçmiş yüzyılların açıklığa kavuşması kolaylaşmıştır. İngiliz kolleksiyoncuların eline geçen taş, günümüzde British Museum'da sergilenmektedir. |
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
10-21-2011, 11:16 AM | #2 |
Tecrübeli Üye
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 529
Tecrübe Puanı: 229017 |
Paylaşım için çok teşekkürler.
__________________
SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL;SÖYLESEM TESİRİ YOK. FUZULİ |
03-21-2016, 10:57 PM | #3 |
Üye
Üyelik tarihi: Mar 2016
Bulunduğu yer: Sivas
Mesajlar: 9
Tecrübe Puanı: 1009 |
linkler veya resimler yok
__________________
Kimse sevdiklerinin yanında daha ne kadar kalacağını bilemez. Tadını çıkarın... |
Etiketler |
Yok |
|
|